Kemik gelişiminden kas ve sinir sisteminin sağlıklı şekilde işlemesine kadar pek vücut için çok önemli işleve sahip D vitamininin gereksiz kullanımının önemli sağlık sorunlarına yol açabileceği uyarısında bulunan İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muharrem Çidem, özellikle emziren anneler ile bebek ve çocuklarda D vitamininin bilinçli, ölçülü ve kontrollü kullanılması gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Muharrem Çidem, yüksek doz alımının, kanda kalsiyum artışına neden olacağını, bu durumun organ ve sistem hasarına yol açabileceği uyarısında bulundu.
İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi
Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muharrem
Çidem, genel sağlık için elzem olan D vitamininin dikkatsiz kullanımının önemli
sağlık sorunlarına yol açabileceği uyarısında bulundu.
D vitamini
önemli görevler üstleniyor
D vitamininin güneş ışığı sayesinde vücutta doğal
olarak üretilebilen ve genel sağlığımız için büyük öneme sahip bir vitamin
olduğunu belirten Prof. Dr. Muharrem Çidem, “Özellikle kemik gelişimi ve korunmasında önemli rol oynar. Kalsiyum ve fosfor gibi minerallerin bağırsaklardan emilimini destekleyerek,
kemiklerin ve dişlerin güçlü ve sağlıklı kalmasına katkı sağlar. Bu yönüyle,
sadece çocukluk ve ergenlik döneminde değil, yetişkinlik ve yaşlılıkta da kemik
sağlığının korunmasında kritik bir işlev üstlenir. D vitamini yalnızca
kemiklerle sınırlı bir görev üstlenmez. Aynı zamanda kas fonksiyonlarının
sağlıklı şekilde sürdürülmesi, sinir
sisteminin verimli işleyişi ve bağışıklık sisteminin güçlenmesi gibi
birçok vücut fonksiyonu için de gereklidir” dedi.
D vitamini
düzeyi, 30-50 ng/ml arasında olmalı
D vitamini
düzeyinin 30ng/ml üzerinde olmasının normal düzey olarak kabul edildiğini
belirten Prof. Dr.
Muharrem Çidem, “D vitamini değerleri, 30 ng/ml ve üzerinde normal; 20–30 ng/ml arasında yetersizlik; 10–20 ng/ml arasında eksiklik; 10 ng/ml altında ciddi eksiklik olarak kabul edilmektedir.
Hedeflenen, serum D Vitamini düzeyini 30-50 ng/ml arasına çıkartmak veya bu
düzeyde tutmaktır. Önerilen günlük D vitamini alım miktarı ise yaşa göre
farklılık göstermektedir. 1 yaşına kadar günlük 400 iu, 70 yaşına kadar 600 iu
ve 70 yaş üzeri 800 iu olarak alınmalıdır” dedi.
D vitamini
yüksekliği ciddi bir sağlık sorunu
Son yıllarda D
vitamini hakkında toplumda büyük bir farkındalık oluştuğunu belirten Prof. Dr. Muharrem
Çidem, “Eksikliğinin ne kadar
önemli olduğu anlaşıldıkça, birçok kişi bu vitamini daha sık kullanmaya
başladı. Ancak bu farkındalık ve dikkatsiz kullanım zararlı etkileri de beraberinde getirdi. Kandaki D vitamini düzeyi
120 ng/ml’nin üzerine çıktığında,
D vitamini fazlalığı olarak adlandırılır. 150 ng/ml’nin üzerinde ise toksik
seviye olarak kabul edilir ve bu durum acil tıbbi müdahale gerektirir” uyarısında bulundu.
Yaygın kullanım hataları yapılıyor
D vitamini
yüksekliğine yol açabilecek yaygın kullanım hatalarına dikkat çeken Prof. Dr. Muharrem
Çidem, basit ve yan etkisiz bir vitamin olduğu düşünülerek fazla kullanımın zararsız sanılması,
herhangi bir hastalık ya da eksiklik olmamasına rağmen gereksiz şekilde takviye alınması ve ‘eksiklik oluşmasın’
düşüncesiyle önlem amaçlı kendi kendine
kullanmanın D vitamini yüksekliğine yol açtığını söyledi.
Bebek ve çocuklarda gereksiz kullanıma dikkat!
Özellikle bebek ve çocuklarda gereksiz D vitamini kullanımına dikkat
çeken Prof. Dr. Muharrem Çidem, “Bazı ebeveynlerin çocuğun erken yürümesi veya diş çıkarması için
gelişigüzel D vitamini vermesi gereksiz D vitamini kullanımına sebep
olmaktadır. D vitamini iştah açar diye düşüncesiyle iştah açıcı gibi kullanılması hatalı uygulamalar arasında gelmektedir. Günlük
ihtiyacı olan D vitamini dozunu alan çocukta ekstra verilen multivitamin veya
ilaçlarda da bulunan D vitamininin dikkate alınmadan beraber kullanılması,
doktora danışılmadan, normal düzeyde D vitamini olan çocuğa aralıklı olarak fazladan ek doz verilmesi ve özellikle
bebek ve çocuklarda piyasada bulunan yüksek dozda ampul formunun ebeveynler
veya sağlık personeli tarafından kullanılması da D vitamini yüksekliğine yol
açan önemli etkenlerdir” uyarısında bulundu.
Bebeklerde kusma
D vitamini yüksekliği belirtisi olabilir
Bebeklerde D
vitamini yüksekliğinin en sık kusma şikayetiyle kendini gösterdiğini belirten Prof. Dr. Muharrem
Çidem, “D vitamini yağda eriyen
bir vitamin olduğu için uzun süre depolanarak bağırsak ve kemik üzerine etki
edip kan kalsiyum düzeyinin uzun süre yüksekliğine yol açabilir. Bazı
insanlarda D vitamini duyarlılığı vardır ve hafif yüksek verilmesi durumunda
bile toksik etki yapabilmektedir, bu açıdan da dikkatli olunmalıdır” dedi.
Gebelikte ve
emzirme döneminde dikkatli kullanılmalı
D vitamini
kullanımına özellikle gebelik ve emzirme dönemlerinde dikkat edilmesi
gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Muharrem Çidem, gebelikte uygun olmayan dozda D vitamini kullanmanın hem anneye hem de
bebeğe zarar verebileceği uyarısında bulundu. Prof. Dr. Muharrem Çidem, “Annenin aldığı vitamin çocuğa da
geçerek kalsiyum yükselmesine yol açabilir. Bebeklerde kalsiyum yüksekliği
mental ve fiziksel gelişmede gerileme riski oluşturabilir. Gebelerde yüksek D
vitamini anne karnındaki bebekte şekil bozukluklarına, doğumdan sonra da
oluşabilecek kalsiyum dengesizliği yenidoğanda kasılma ve nöbetlere neden
olabilmektedir. Emzirme döneminde fazla D vitamini sütle bebeğe geçmektedir. O
nedenle uygun dozda alınması önemlidir” dedi.
Yüksek D vitamini kandaki kalsiyum değerini yükseltiyor
Yüksek D
vitaminin zararlı etkilerinin sindirim sisteminden kalsiyumun daha fazla
emilerek kandaki kalsiyum değerini yükseltmesiyle ortaya çıktığını vurgulayan Prof. Dr. Muharrem
Çidem, “Anormal kalsiyum düzeyi,
santral sinir sistemi, kardiyovasküler sistem, kas-iskelet sistemi, deri,
sindirim sistemi ve böbrek dahil olmak üzere çok sayıda organ ve sistemi
etkileyebilecek geniş bir spektrumda seyredebilir” diye konuştu.
Kalsiyum
yüksekliği pek çok sistemi etkileyebiliyor
D vitamini
fazlalığına bağlı oluşan kalsiyum yüksekliğinin organ ve sistemler üzerinde pek
çok etkiye yol açtığını kaydeden Prof. Dr. Muharrem Çidem, bu etkileri şöyle anlattı:
“Nörolojik
sistemde huzursuzluk, bilinç bulanıklığı, sinirlilik, depresyon, uykuya eğilim
ve psikotik belirtiler ortaya çıkabilir. Kardiyovasküler sistemde kalp ritminde
bozulmalar ve aritmi, kan basıncında değişiklikler ve hipertansiyon oluşabilir.
Kas-iskelet sisteminde kaslarda güçsüzlük ve yorgunluk görülebilir.
Dermatolojik etki olarak kaşıntı ortaya çıkabilirken sindirim sisteminde
bulantı ve kusma, ağız kuruluğu ve aşırı su içme ihtiyacı, kabızlık ve
iştahsızlık sorunları ortaya çıkabilir. Böbreklerle ilgili renal sistemde
önemli sorunlar ortaya çıkabilir. Böbrekler, kandaki fazla kalsiyumu atmaya
çalışır. Bu süreç, zaman içinde böbrek fonksiyonlarında bozulma, böbrek
yetmezliği, sık ve bol miktarda idrara çıkma gibi sorunlara neden olabilir.
Kalsiyum, fizyolojik düzeyin üzerine çıktığında çeşitli organlarda birikerek
patolojik sonuçlara yol açabilir. Böbrekte
biriken kalsiyum böbrek taşı gelişimine neden olurken; koroner arter duvarlarında biriken
kalsiyum, damar sertliği ve aterosklerotik plak oluşumu ile
ilişkilendirilmektedir.”
Bu uyarılara
kulak verilmeli
Prof. Dr. Muharrem Çidem, D vitamini kullanımında
dikkat edilmesi gereken noktaları ve uyarılarını şöyle sıraladı:
-D vitamini,
sağlığımız için gereklidir ancak fazlası zararlıdır.
-Yüksek doz
alımı, kanda kalsiyum artışına, bu durum da organ ve sistem hasarına yol
açabilir.
-Bebekler ve çocuklar fazlalıktan en çok
etkilenen risk grubudur. Bebek ve çocuklarda
özellikle yüksek doz D vitamini içeren ampul formundan kaçınmak daha
uygun olacaktır.
-Gebelikte ve emzirme döneminde vitamin D
düzeyine bakılarak doktor önerisiyle kullanıma özellikle dikkat edilmelidir.
- Takviye,
mutlaka doktor önerisiyle ve takibiyle yapılmalıdır.
- En doğru
yaklaşım: Bilinçli, ölçülü ve kontrollü kullanımdır.
-D vitamini
nispeten güvenli bir vitamindir ama yüksek dozları toksiktir.