Halk arasında “kış depresyonu” olarak da bilinen mevsimsel depresyonun önlenmesinde gün ışığından olabildiğince yararlanılması büyük önem taşıyor. İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hasan Belli, “Mevsimsel depresyonun oluşumunda en güçlü teori, gün ışığı miktarındaki azalmanın beyin kimyasını etkilemesidir. Güneş ışığının azalması, beyinde duygu durumu, uyku ve iştahı düzenleyen serotonin ve melatonin gibi hormonların dengesini bozar” dedi. Mevsimsel depresyonun önlenmesi için alınması gereken tedbirlere dikkat çeken Prof. Dr. Hasan Belli, “Güneş ışığından mümkün mertebe faydalanmak gerekir. Ev ve iş yerleri aydınlık tutulmalıdır. Açık havada yürüyüş ve fiziksel aktiviteler ihmal edilmemelidir. Dengeli beslenme oldukça önemlidir. Niteliksiz karbonhidratlardan uzak durulmalı ve omega-3 açısından zengin besinler alınmalıdır. Sosyal bağlar canlı tutulmalı ve sosyal aktiviteler düzenlenmelidir. Her gün aynı saatte yatılıp kalkılmalıdır. Uyku saatlerinin doğal ritminden sapmasına izin verilmemelidir” dedi.
İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana
Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hasan Belli, halk arasında kış depresyonu olarak
da bilinen mevsimsel depresyona ilişkin değerlendirmede bulundu.
Gün ışığının azalması, beyin kimyasını etkiliyor
Mevsimsel depresyonun, “klinik olarak mevsimsel döngülerle ilişkili
depresyon” olarak adlandırılabildiğini kaydeden Prof. Dr. Hasan Belli,
“Mevsimsel depresyonun temel özelliği, depresyon belirtilerinin yılın belirli
mevsimlerinde, genellikle sonbahar ve kış aylarında başlaması, diğer
mevsimlerde ise semptomların ya tamamen geçmesi ya da bozukluk şiddetine
erişmeyecek düzeye gerilemesidir. Bu doğal gidiş, sürecin güneş ışığı ile
doğrudan ilişkili olduğuna en büyük delalettir. Bu durum, sadece ‘kendini kötü hissetme’
ile tanımlanmaz, günlük işlevselliği bozacak düzeyde bir klinik tablo ile
seyreder” dedi.
Kış depresyonu, mevsimsel depresyonun alt türü
Mevsimsel depresyon ile kış depresyonunun tamamen aynı olmadığını belirten
Prof. Dr. Hasan Belli, “Mevsimsel depresyon, halk arasında daha çok ‘kış
depresyonu’ veya ‘kış hüznü’ olarak bilinir çünkü vakaların büyük çoğunluğu
sonbahar-kış aylarında görülür. Ancak mevsimsel depresyonun nadir de olsa ‘yaz
tipi’ de bulunmaktadır. Yaz tipinde belirtiler genellikle ilkbahar-yaz
aylarında başlar ve uykusuzluk, iştahsızlık, huzursuzluk ve kaygı daha ön
planda olabilir. Kış tipi ise daha yaygındır ve aşırı uyku isteği, karbonhidrat
düzeyi yüksek gıdalar kaşı aşırı yönelme, iştah artışı ve kilo alma gibi ‘tipik
olmayan depresyon’ belirtileriyle karakterizedir. Dolayısıyla ‘mevsimsel
depresyon’ daha kapsayıcı bir terimken, ‘kış depresyonu’ onun en sık görülen
alt türü olarak değerlendirilebilir” diye konuştu.
Kış hüznü, normal ve geçici bir durumdur
Kış aylarında depresif duyguların ortaya çıkmasının normal olduğunu belirten
Prof. Dr. Hasan Belli, “Kış aylarında havanın erken kararması, soğuk, kapalı
hava ve sosyal aktivitelerin azalması nedeniyle bir miktar hüzün, enerji
düşüklüğü ve içe kapanma eğilimi birçok insan için normal ve geçici bir
durumdur. Buna bazen ‘kış hüznü’ denir. Ancak bu duygular, kişinin günlük
sorumluluklarını yerine getirmesine engel olmuyorsa ve haftalar boyunca süren
derin bir çökkünlük haline dönüşmüyorsa, patolojik bir depresyondan farklıdır.
Güneşin bol olduğu zamanlarda insanların çoğunluğu, kendilerini daha neşeli ve
huzurlu hissederler. Kış aylarında görülen depresyonun çeşitli nedenleri
vardır. Bunun nedenleri; en başta ışık eksikliği dile getirilebilir. Güneş
ışığındaki azalma, serotonin üretimini düşürür ve melatonin üretimini artırır.
Melatonin uykunun düzenlenmesinde önemli roller oynar. Bu dengesizlik, enerji
kaybı, uyku düzensizliği ve çökkün duygu duruma yol açar. Ayrıca soğuk hava
nedeniyle sosyalleşme çabaları, fiziksel aktivite ve dışarı çıkma eğilimi
azalır. Bu durumlar psikobiyolojik etkileri ile depresyona girmeye zemin
hazırlayabilir. Kasvetli duygulanım ve karanlık hava, olumsuz düşünce
kalıplarını ve karamsarlığı tetikleyebilir. Mevsimsel özellikli depresyonların
güneş ışığının yıl boyunca az olduğu ülkelerde daha yaygın olması bu etmene
bağlanabilir” şeklinde konuştu.
Çökkün duygu durum tablosuna dikkat!
Mevsimsel depresyonun belirtilerinin klasik depresyon belirtileriyle büyük
oranda örtüştüğünü ancak bazılarının mevsime özgü olduğunu ifade eden Prof. Dr.
Hasan Belli, “Sıklıkla çökkün duygu durum tabloya hakimdir. Bu durum sürekli
üzüntü, umutsuzluk hisleri ve düşünceleri ve değersizlik deneyimleri ile
tanımlanabilir. Ayrıca daha önce keyif alınan uğraşlara karşı ilgisizlik
görülür. Bu ilgisizlik çeşitli hobileri, sosyal faaliyetleri
kapsayabilir. Aşırı yorgunluk, enerji kaybı, fazla uyumaya meyilli olma, aşırı
karbonhidratlı gıda tüketme, kilo alımı, dikkati toparlayamama, sosyal çekilme,
kollarda ve bacaklarda ağırlık hissi, huzursuzluk ya da zihinsel yavaşlama
diğer önemli bulgulardır” dedi.
Mevsimsel depresyon 4-5 ay sürebilir
Mevsimsel depresyonun sonbaharda başlayarak ilkbahara kadar sürebildiğini
ifade eden Prof. Dr. Hasan Belli, “Mevsimsel depresyon, genelde bir döngüseldir
ve tanımlanan zaman aralıklarında, mevsimsel değişikliklerle ilişkilidir.
Belirtiler genellikle sonbahar aylarında başlar, kış boyunca en şiddetli
halini alır ve ilkbahar aylarında güneş ışığının artmasıyla birlikte
hafifleyerek ya da tamamen ortadan kalkarak düzelir. Bu, ortalama 4-5
aylık bir süreyi kapsar. Ancak bu süre kişiden kişiye, yaşanılan
coğrafyanın enlemine ve o yılın hava koşullarına göre değişiklik gösterebilir.
Bazı vakalarda, depresyon hali iyi tedavi edilmezse her döngüde semptomlar
tekrarlayabilir” uyarısında bulundu.
Ne zaman uzmana başvurmak gerekir?
"Kış hüznü" ile klinik düzeydeki "mevsimsel depresyon"
arasındaki en kritik ayrımın, işlevselliğin bozulması olduğunu vurgulayan Prof.
Dr. Hasan Belli, “Bazı durumlarda mutlaka bir ruh sağlığı uzmanına
başvurulmalıdır. Bu durumlar şöyle sıralanabilir: Belirtiler her gün, günün
büyük bölümünde hissediliyorsa, işe ya da okula gitmek, ev işlerini yapmak,
sosyal ilişkileri sürdürmek büyük ölçüde zorlaştıysa veya imkânsız hale
geldiyse mutlaka uzmana danışılmalıdır. Uyku ve iştah düzensizlikleri yaşam
kalitesini ciddi şekilde etkiliyorsa, umutsuzluk, çaresizlik düşünceleri
yoğunsa, ölüm veya intihar düşünceleri varsa vakit kaybedilmeden bir uzman
hekime başvurulmalıdır. İntihar düşüncelerinin olması vakanın oldukça şiddetli
olduğunu ve aciliyet arz ettiğini gösterir. Kısacası ‘Biraz keyifsizim’ değil
de ‘Artık hiçbir şey yapamıyorum, hayat çekilmez geliyor’ noktasına
gelindiğinde profesyonel destek alınması hayati önem taşır” uyarısında bulundu.
Tedavi edilmezse kronikleşebilir
Mevsimsel depresyona zamanında müdahalenin önemini vurgulayan Prof. Dr.
Hasan Belli, “Mevsimsel depresyon tedavi edilmezse, sadece birkaç aylık bir
sorun olmaktan çıkıp kronikleşebilir ve kişinin hayatında ciddi yeti
yitimlerine sebep olabilir. Öncelikle iş, okul performansında düşme ve sosyal
ilişkilerde geri çekilmeye sebep olabilir. Diğer depresyon tiplerinde olduğu
gibi alkol ve diğer kötüye kullanılan maddelere yönelimi artırabilir. Mevsimsel
depresyon sağlıksız beslenme, hareketsizlik ve yoğun stres nedeniyle başka
tıbbi hastalıklara zemin hazırlayabilir. Depresyonun şiddetli biçimlerinde
intihar riski, azımsanmayacak düzeyde yüksektir” uyarısında bulundu.
Ev ve iş yerleri aydınlık tutulmalı
Mevsimsel depresyonun önlenmesi için alınması gereken tedbirlere dikkat
çeken Prof. Dr. Hasan Belli, “Öncelikle biyolojik nedenselliği zayıflatmak için
güneş ışığından mümkün mertebe faydalanmak gerekir. Gündüz saatlerinde bu imkân
daha olanaklı hale gelir. Ev ve iş yerleri aydınlık tutulmalıdır. Eğer imkân
varsa açık havada yürüyüş ve fiziksel aktiviteler ihmal edilmemelidir.
Egzersizin kendisi tüm depresyon biçimlerinde fayda sağlayabilir. Bununla
birlikte dengeli beslenme oldukça önemlidir. Niteliksiz karbonhidratlardan uzak
durulmalı ve omega-3 açısından zengin besinler alınmalıdır. Ayrıca sosyal
bağlar canlı tutulmalı ve sosyal aktiviteler düzenlenmelidir” dedi.
Uyku düzenine dikkat!
Mevsimsel depresyonun önlenmesinde bir diğer önemli hususun da uyku düzeni
olduğunu belirten Prof. Dr. Hasan Belli, “Her gün aynı saatte yatılıp
kalkılmalıdır. Uyku saatlerinin doğal ritminden sapmasına izin verilmemelidir.
Stres yönetimine de dikkat etmek gerekir. Stresli uğraşlardan uzak durmaya
çalışmak koruyucu olabilir. Eğer birey geçmiş yıllarda da benzeri sorunlar
yaşamışsa ve bu sorunlar şiddetli arazlara sebep olmuşsa depresyonun hemen
başlangıcında profesyonel yardım arayışı son derece önemlidir” uyarısında
bulundu.
Mevsimsel depresyon ihmal edilmemeli
Mevsimsel depresyonun ihmal edilmemesi gereken bir bozukluk olduğunu
kaydeden Prof. Dr. Hasan Belli, “Bu doğal bir ‘tembellik’ veya ‘mizaç ve
karakter’ özelliği değil, biyolojik temelli bir gerçekliktir. Farkındalık ve
erken müdahale son derece önemlidir. Birey kendinde ya da bir yakınında
belirtiler fark ettiğinde erken müdahale olanaklarını araştırmalıdır” dedi.
Mevsimsel depresyon tedavi edilebilir
Mevsimsel depresyonun oldukça etkili bir şekilde tedavi edilebildiğini
belirten Prof. Dr. Hasan Belli, tedavi yaklaşımlarını şöyle sıraladı:
Fototerapi (Işık Tedavisi): En spesifik ve etkili
tedavi yöntemlerinden biridir. Özel bir cihazdan sabahları 30 dakika kadar
parlak beyaz ışığa maruz kalmak, güneş ışığının eksikliğini telafi ederek beyin
kimyasını düzenler. Etkisi genellikle birkaç gün ila iki hafta içinde görülmeye
başlar.
Psikoterapi: Çeşitli psikoterapi biçimleri tedavide
kullanılmaktadır. Psikoterapiler olumsuz düşünce kalıplarını değiştirmeye,
davranışları aktiviteyle yeniden düzenlemeye ve mevsimsel değişikliklere uyum
sağlayacak beceriler geliştirmeye odaklanır. Bunlara ilaveten bazı terapi
ekolleri olumsuz duygulanımlara odaklanarak bunlarla baş edebilme kapasitesini
artırırlar.
İlaç Tedavisi: Şiddetli vakalarda, çeşitli
antidepresan ilaçlar doktor kontrolünde kullanılabilir. Daha önce de benzeri
karakterde depresyon döngüleri deneyimlemiş kişilerde, belirtiler başlamadan
önce koruyucu amaçlı olarak antidepresan tedavi başlanıp, mevsim geçince
kademeli olarak kesilebilir.
D Vitamini Takviyesi: Kışın güneş ışınlarının az
olması nedeniyle düşen D vitamini seviyeleri depresyonu şiddetlendirebilir.
Doktor önerisiyle takviye alınabilir.