Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, 20 Aralık'ta CNNTürk televizyonında katıldığı bir programda, üniversite eğitimini 2026-2027 akademik yılından itibaren 4 yıldan 3 yıla düşürmeyi planladıklarını duyurdu.
Prof. Dr. Erol Özvar, 25 Aralık'ta yaptığı açıklamada ise
yeni sistemde ders sürelerini ve kredilerini değiştirmeyeceklerini söyledi.
Özvar, üniversitelerde üçüncü dönem için gereken zaman
aralığını tatillerden kısarak yaratacaklarını açıkladı.
Yeni sistem ile 3 ay
süren yaz tatilinin kısaltılması planlanıyor
Özvar üniversitelerle birlikte çalışmaya başladıklarını, yaz
okulları yerine yaz aylarını da kullanabilecekleri bir eğitim sistemi
oluşturmayı hedeflediklerini söyledi.
"Bir sene içerisinde 3 farklı sömestr mantığı
olacak" olacak diyen Özvar, sözlerini şöyle sürdürdü:
"14 hafta sürüyor bir yarıyıl eğitimi,. Bunu biraz daha
kısaltacağız ancak öğrencilerin alacağı krediyi, yapacağı projeyi
azaltmayacağız. Daha yoğunlaşmış bir programlama ile eylül ayında başlayan ve
temmuz ayında sona eren bir eğitim planlıyoruz."
Özvar daha önce de üniversite adaylara istihdam odaklı bir
tercih kılavuzu sunduklarını; iş dünyasıyla bağı zayıflayan bölümleri kapatıp
gelecekte parlaması beklenen alanlarda yeni programlar açtıklarını söylemişti.
Planlanan değişiklikleri savunanlar, öğrencilerin 4 yıl
yerine 3 yılda mezun olmasının, iş hayatına daha erken atılmak isteyenler için
avantaj olduğu görüşünde.
Bu noktada dile getirilen diğer artılar; derslerin daha
düzenli bir takvime yayılabilmesi, özellikle uygulamalı alanlarda bilgi tazeliğinin
korunması, kampüslerin yılın daha büyük bölümünde aktif olması ve laboratuvar,
kütüphane, derslik gibi kaynakların daha verimli değerlendirilmesi.
Planlanan değişiklikleri eleştirenler ise özellikle üç
dönemli sistemin öğrencileri daha fazla yoracağına dikkat çekiyor.
Bu noktada diğer eleştiriler ise yeni sistemin hayata
geçmesi halinde staj ve çalışma fırsatlarının azalması, öğrencilerin sosyal ve
kişisel gelişim alanlarının daralması, ailelerinden uzakta okuyan öğrenciler
için hayatın zorlaşması, iş yüklerinin artmasının akademisyenlerin araştırma
süresini ve akademik üretkenliklerini azaltması.
Türkiye'deki son
üniversite verileri
Türkiye'de halen toplam üniversite sayısı 208.
Bunların 129'u devlet üniversitesi, 75'i vakıf üniversitesi,
dördü ise vakıf meslek yüksekokulu.
YÖK geçen ay Türkiye'de örgün öğretim, açık ve uzaktan
öğretim toplam 6 milyon 715 bin 761 yükseköğretim öğrencisi bulunduğunu
açıklamıştı.
Kurumun son verilerine göre Türkiye'de örgün öğretimde
kayıtlı 3 milyon 714 bin 449 öğrencinin 2 milyon 571 bin 297'si lisans, 1
milyon 143 bin 152'si önlisans programlarında öğrenim görüyor.
Açık ve uzaktan öğretime kayıtlı 3 milyon bin 312 öğrencinin
1 milyon 921 bin 32'si önlisans, 1 milyon 80 bin 280'i ise lisans
programlarında öğrenimine devam ediyor.
Yükseköğretim sistemine kayıtlı 6,7 milyon öğrencinin 1
milyon 961 bin 195'i ikinci üniversite okuyan öğrencilerden oluşuyor.
İkinci üniversite okuyan öğrencilerin 631 bin 542'si lisans,
1 milyon 329 bin 653'ü önlisans programına kayıtlı.
İkinci üniversite okuyanlar hariç tutulduğunda güncel
öğrenci sayısı 4 milyon 754 bin 566 kişi.
Bunların 3 milyon 20 bin 35'i lisans, 1 milyon 734 bin 531'i
önlisans programlarında öğrenim görüyor