Diyete ve spora rağmen
bacaklarınız, kollarınız veya basen bölgeniz incelmiyor mu? Tartıda kilo
verseniz bile vücudunuzdaki orantısızlık düzelmiyor mu? Estetik ve Plastik
Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Karacalar, bu durumun irade zayıflığı değil,
genetik kodlarımızda saklı "Lipödem Hastalığı" olabileceğini
açıkladı. “Hatta mide küçültme operasyonu sonrası bile hastanın bedeni
incelirken, lipödemli yağın gitmediğini görüyoruz.”
İlkel çağlardan gelen "Hayatta Kalma" geni lipödemin kökenine
dair çarpıcı bir tespitte bulunan Prof. Dr. Karacalar, hastalığı evrimsel bir
bakış açısıyla şöyle değerlendirdi: "Lipödem, ilkel çağlarda yiyeceğin
yeterince bulunamadığı dönemlerde, bazı yağları aşırı dirençli hale getiren bir
genin sonucudur. O dönemde bu mekanizma, kadının zayıflamasını engelleyerek
çocuğun b akımı için dirençli bir bedene sahip olmasını sağlıyordu. Ancak
modern dünyada bu genetik miras, karşımıza ciddi bir sağlık ve estetik sorunu
olarak çıkıyor."
Hormonal Kilit ve Lenfatik
Durgunluk
Bu yağ birikiminin kaloriye değil hormonlara bağlı olduğunu belirten
Karacalar, sürecin biyolojik mekanizmasını şöyle açıkladı: "Yağ dokusu
dolaşımın kötü olduğu bölgelere yerleştiği için kolay cevap vermez. Ayrıca
büyüyen yağ hücreleri lenfatik durgunluğa neden olabilir. Protein açısından
zengin doku sıvısının birikmesi, drenajı daha da kötüleştirir ve kısır döngü
yeniden başlar."
Yeme Bozukluklarına Yol Açabilir
Tanı konulmamış hastalarda sürekli yeni diyet denemeleri ve
başarısızlıkların büyük bir psikolojik yıkım yarattığını belirten Prof. Dr.
Ahmet Karacalar, "Bu durum hastalarda başta yeme bozuklukları (tepkisel
yeme atakları) olmak üzere ciddi psikolojik sorunlara, hatta ileri durumlarda
anoreksiya bozukluğuna neden olabilmektedir" uyarısında bulundu.
Kronik İltihaplanma ve Tiroid
İlişkisi
Prof. Dr. Karacalar, lipödemli kişilerin yağ dokusunda kronik
iltihaplanma yaşandığını, bunun da vücudun yağ yakma yeteneğini etkilediğini
belirtti. Karacalar ayrıca, yağ metabolizmasını etkileyen tiroid
sorunlarının lipödem hastalarında sıklıkla
görüldüğünü ve sorunu ciddileştirdiğini ifade etti.