2025 yılı, beslenme dünyasında hem alışılmış doğruların hem de popüler tartışmaların yeniden masaya yatırıldığı bir dönem oldu. Sofra/Compass Group Türkiye Ülke Diyetisyeni Emel Terzioğlu Arslan, ultra-işlenmiş gıdalardan kişiselleştirilmiş beslenmeye, bağırsak sağlığından sürdürülebilirliğe kadar yılın en önemli beslenme gündemlerini değerlendirdi.
"Sağlık profesyonelleri, araştırmacılar ve tüketiciler
artık sadece 'ne yediklerini' değil, 'neden öyle yediklerini' ve bunun
bedenlerine, yaşam kalitelerine ve çevreye etkilerini daha fazla
sorguluyor" diyen Sofra/Compass Group Türkiye Ülke Diyetisyeni Emel
Terzioğlu Arslan, diyet anlayışındaki değişimlerin artık sadece kilo
yönetimiyle ilgili olmadığını vurguluyor.
Arslan, bu yılın en çok konuşulan başlıklarının bağırsak
sağlığından sürdürülebilirliğe, teknolojiden uzun yaşam hedeflerine kadar geniş
bir alanı kapsadığını belirtiyor: "Bu yılın öne çıkan konuları, güçlü
bilimsel zemine sahip olmaları kadar, yaşam tarzı tercihlerimizi de derinden
etkilemeleriyle dikkat çekiyor."
Ultra-İşlenmiş
Gıdalar ve Evde Yemek Hazırlamanın Yükselişi
Günlük hayatın hızında pratik görünen ultra işlenmiş
gıdaların 2025'te en çok tartışılan sağlık başlıklarından biri olduğunu
söyleyen Terzioğlu Arslan, bu ürünlerin doğal formundan uzaklaştırılmış
içerikleri, katkı maddeleri ve yoğun enerji yapıları nedeniyle vücudun iştah ve
tokluk mekanizmalarını bozabildiğini ifade ediyor. Araştırmaların, bu gıdaların
aşırı kalori alımını kolaylaştırdığını, kilo artışı ve metabolik bozukluk
riskini yükselttiğini gösterdiğini belirten Arslan, ayrıca bağırsak
mikrobiyotasını olumsuz etkileyerek inflamasyonu artırabildiklerini ekliyor.
"Her ne kadar raf ömrü ve kullanım kolaylığıyla cazip görünseler de ultra
işlenmiş gıdalar modern beslenmenin 'görünmez yükü' haline gelmiş durumda"
diyen Arslan, basit bir ilke ile beslenmeyi yönetmenin mümkün olduğunu
vurguluyor: "Paket ne kadar kalabalık, içerik listesi ne kadar uzunsa, bedelini
vücut o kadar ağır ödüyor. Bu durum, insanları ev yapımı yemeklere ve daha sade
iÍ eriklere yöneltiyor."
Bağırsak Dostu
Beslenme ve Lif Odaklı Yaklaşımlar
"Lif tüketimi bu yıl adeta yeniden keşfedildi"
diyen Terzioğlu Arslan, genç kuşakların bitkisel kaynaklı liflere yönelmesinin
tesadüf olmadığını, bağırsak mikrobiyotasının ruh hali, bağışıklık ve metabolik
sağlık üzerindeki rolünün giderek daha net anlaşıldığını ifade ediyor. Bitkisel
çeşitlilik, baklagiller ve tam tahılların hem halk sağlığı tartışmalarında hem
de günlük beslenme pratiklerinde daha çok yer bulduğunu belirtiyor.
Zaman Kısıtlı
Beslenme: Günün Ritmine Uyum
Aralıklı orucun 2025'te özellikle "zaman kısıtlı
beslenme" formatıyla gündemde olduğunu söyleyen Arslan, yeme penceresini
günün erken saatlerine çekmenin metabolizma ve uyku düzeni üzerinde olumlu
etkileri olduğuna dair bulguların bu yaklaşımı birçok kişi için cazip kıldığını
ifade ediyor. Ancak Arslan önemli bir uyarıda bulunuyor: "Bu yöntemin
herkese uygun olmadığını unutmamalıyız. Bireysel sağlık durumu, yaşam temposu
ve psikolojik etkiler göz önünde bulundurularak uygulanması gerekiyor."
Kişiselleştirilmiş Beslenme
ve Yapay Zeka
“Teknoloji, beslenme alanında bir dönüm noktası yarattı.
Yapay zekâ destekli sistemler bireyin metabolik verilerini, genetik öze
lliklerini ve yaşam tarzını analiz ederek kişisel beslenme önerileri
sunabiliyor. Ev yemeklerinden dışarıda tüketilen porsiyonlara kadar her öğünü
otomatik tanıyabilen uygulamalar geliştirildi. Ancak bu alanın etik boyutu
tartışma konusu. "'Kime ait bu veriler?' sorusu, beslenme teknolojilerinin
geleceğini belirleyecek konular arasında."
Uzun Ömür ve Sağlıklı
Yaşlanma Odaklı Beslenme
"Beslenme trendlerinin yönü, sadece günü kurtarmaktan
ziyade uzun vadeli sağlıklı yaşam beklentisine kayıyor. Bitki ağırlıklı
diyetler, omega-3 zengin gıdalar ve anti-inflamatuar beslenmenin yaşlanma
hızını etkileyebileceğine dair bulgular geniş yankı buluyor. Bu alan,
takviyelerin rolü ve gıdayla elde edilen faydaların karşılaştırılması açısından
da yoğun şekilde tartışılıyor.”
Sürdürülebilir Beslenme:
Gezegen İçin Seçimler
"2025'te sağlıklı beslenmenin bir diğer yüzü de
çevresel etkiler. Karbon ayak izini düşüren, su kullanımını azaltan ve yerel
üretimi destekleyen beslenme modelleri hem bireylerin hem de politika
yapıcıların gündemine yerleşti. Diyet tercihlerinin sadece bedenimize değil,
gezegenin geleceğine de etki ettiği artık daha somut biçimde görülüyor.”
Beslenmenin 2025'te hiç olmadığı kadar çok katmanlı bir konu
haline geldiğini vurgulayan Arslan, bağırsak sağlığı, sürdürülebilirlik,
teknolojik ölçüm araçları ve kişiselleştirme gibi farklı alanlardan gelen
kanıtların günlük tercihleri derinden etkilediğini ifade ediyor.
"Tüketicilerin bilgiye erişimi arttıkça 'moda diyetler' yerini daha
temelli, bireye uyarlanmış ve bilimsel olarak desteklenen yaklaşımlara
bırakıyor" diyen Arslan, önümüzdeki yıllarda beslenme al ışkanlıklarını
şekillendiren en önemli unsurun muhtemelen bu denge arayışı olacağını söylüyor:
"Hem sağlığımıza iyi gelen, hem gezegeni koruyan, hem de sürdürülebilir
yaşam tarzlarına uyum sağlayan bir beslenme modeli..."