Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, özellikle kış aylarında trajik ölümlere yol açan soba, şofben ve egzoz dumanına bağlı karbonmonoksit zehirlenmelerine dikkati çekerek, uyarılarda bulundu. Prof. Dr. Özlü, "Karbonmonoksit, 'sessiz katil' diye bilinen bir maddedir. Soludukça kanınızda yerini alıyor. Eğer ortamda karbonmonoksit gazı varsa, o kandaki bütün alyuvarlarımızı kapsıyor ve oksijeni taşıyamaz hale geliyor. Buna bağlı olarak kişi, havasızlıktan boğularak ölüyor" dedi.
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, kış
aylarında artış gösteren karbonmonoksit zehirlenmeleri konusunda önemli
uyarılarda bulundu.
Karbon kaynağı içeren yakıtların tam olarak yanmamasıyla
ortaya çıkan karbonmonoksitin kokusuz, renksiz ve tatsız olması nedeniyle fark
edilmesinin oldukça güç olduğunu belirten Özlü, maddenin kandaki oksijen
taşıyıcı alyuvarlara güçlü şekilde bağlanarak ölümcül sonuçlara yol
açabildiğini vurguladı.
“Kokusu ve tadı yok”
Prof. Dr. Tevfik Özlü, "Kış geldi, havalar soğumaya
başladı. Ülkemizde pek çok yerde hala sobalar yakılıyor. Banyoda kullanılan
şofbenler var. Bir de egzoz dumanı var. Şofben, soba ve egzoz dumanı
zehirlenmeleri ile sıklıkla karşılaşıyoruz. Facialar yaşanıyor, bazen bir kişi
bazen de bir aile topluca zehirlenerek hayatını kaybediyor. Bu sürecin altında
yatan şey ise karbonmonoksit zehirlenmesidir. Karbonmonoksit, 'sessiz katil'
diye bilinen bir maddedir. Soluduğunuz zaman havada olup olmadığını anlayamıyorsunuz.
Kokusu ve tadı yok. Soludukça kanınızda yerini alıyor. Kanda oksijeni taşıyan
alyuvarlarımıza bağlanma potansiyeli yüksek. Eğer ortamda karbonmonoksit gazı
varsa, o kandaki bütün alyuvarlarımızı kapsıyor ve oksijeni taşıyamaz hale
geliyor. Buna bağlı olarak kişi, havasızlıktan boğularak ölüyor." dedi.
"Uykuda
yakalanıyorlar"
Zehirlenmelerin çoğunlukla uykuda gerçekleştiğine dikkat
çeken Özlü, "Ölmeden önce tatlı bir uyku hali geldiği için çoğu zaman
uykuda yakalanıyorlar. Gece yatmadan önce sobaya ilave kömür atılıyor. Soba
sabaha kadar yansın diye hava giriş ve çıkışları kapatılıyor. Bu durum
içerideki kömürün tam olarak yanmamasına neden oluyor. Karbonmonoksit gazı da
aslında bu tam olmayan yanmada bol olarak ortaya çıkıyor. Gece lodos ya da
rüzgar eserse bu duman evi içerisine dolabiliyor. Genelde de sobanın yandığı
odada çok sayıda kişi yatıyor. Sabah bu kişiler uyanamıyor. İşe ve okula
gidemeyince çevresindekiler, onlara ulaşmaya çalışıyor. Her sene çok sayıda
tekrarlayan bir senaryodur." diye konuştu.
“Ağır sonuçlara yol
açıyor”
Şofben ve egzoz gazı zehirlenmelerine değinen Özlü,
"Şofben zehirlenmesi dediğimiz bir olay var. Banyoların küçük olması ve
havalandırma deliklerinin yeterli olmaması ve şofben kaçağına bağlı olarak da
kişi duşunu alırken zehirleniyor. Banyoda zehirleniyor ya da zehirlenme
belirtilerine yakalanabiliyor. Bir diğer senaryoda kapalı otoparklarda araç
içerisindekiler bekleme yapıyorsa üşümemek için motoru çalıştırıyor. O sırada
egzozdan çıkan gaz kapalı ortamda aracın içerisinde doluyor. Bu şekilde araç
içerisinde zehirlenme oluyor. Bunların hepsindeki asıl problem,
karbonmonoksitin yol açtığı zehirlenmedir. Bu çok ağır sonuçlara yol açıyor.
Ölümle bitebiliyor. Kişi kurtulsa bile yoğun bakım tedavisi gerekebiliyor.
Bazen organlarda kalıcı sekerler kalabiliyor." dedi.
“Hastaya yoğurt
yedirmeyin”
Zehirlenmenin belirtilerini anlatan Özlü, "Eğer bir
şekilde zehirlenme durumunu fark ediyorsanız; aniden gelen yorgunluk,
uyuşukluk, halsizlik, baş ağrısı yaşıyorsanız bunun normal olmadığını ve
zehirlendiğinizi düşünüyor olmalısınız. Böyle durumlarda açık havaya
çıkmalısınız. 112'den yardım istemelisiniz. Bu durum yaşayan bir hastaya denk
gelirseniz, o kişiyi zemin kata götürmeli ve açık havada tutmalısınız. Hastaya
yoğurt yedirip, diş macunu sıkma gibi şeyler yapmayınız. Tek yapılması gereken
şey; hastanın temiz ve açık hava almasını sağlamak, üst katlarda ise zemin kata
indirmektir." diye konuştu.
Kaynak: DHA