Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Nuri Karadurmuş, Ekim ayının tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de “Meme Kanseri Farkındalık Ayı” olarak kabul edildiğini hatırlatarak önemli uyarılarda bulundu. Prof. Dr. Karadurmuş, toplumda farkındalık yaratmak, erken tanının hayati önemini vurgulamak ve kadınları düzenli sağlık kontrollerine teşvik etmek amacıyla bu dönemde çeşitli etkinlikler ve bilgilendirme çalışmaları gerçekleştirildiğini ifade etti.
Meme kanserinin, kadınlarda en sık
görülen kanser türü olduğunu belirten Prof. Dr. Karadurmuş, günümüzde her sekiz
kadından birinin yaşamı boyunca bu hastalıkla karşılaşma riski bulunduğuna
dikkat çekti.
“Erken Tanı:
Tedavide Başarı Ve Yaşam Kalitesinin Anahtarı”
Prof. Dr. Karadurmuş, erken evrede
tespit edilen meme kanserinin yüksek oranda tedavi edilebildiğini ve hastaların
yaşam kalitesinin büyük ölçüde korunabildiğini vurgulayarak, her kadının
sağlığını güvence altına alması için şu üç temel adımı mutlaka uygulaması
gerektiğini belirtti:
- Kendi kendine meme muayenesi yapmak.
- Düzenli aralıklarla hekim kontrolünden
geçmek.
- 40 yaşından itibaren mamografi
taramalarını kesinlikle ihmal etmemek.
Prof. Dr. Karadurmuş, “Unutmayın;
küçük değişiklikler sağlığımız için büyük fark yaratır” diyerek çağrıda
bulundu.
Sağlıklı yaşam tarzı
alışkanlıklarının kanserle mücadelede en etkili ilk adım olduğunu vurgulayan
Prof. Dr. Karadurmuş, hayat boyunca yapılacak küçük ama sürekli değişikliklerin
meme kanseri riskini önemli ölçüde azaltabileceğini söyledi. Sağlıklı beslenme,
hareketli yaşam, tütün ürünleri gibi zararlı alışkanlıklardan uzak durma ve
düzenli sağlık kontrolleriyle hem bireylerin hem de sevdiklerinin daha uzun ve
sağlıklı bir yaşam sürebileceğini ifade etti.
“Meme Kanserinde Erken Belirti Ve Bulgulara Dikkat!”
Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr.
Gökşen İnanç İmamoğlu ise,
meme kanserinde erken belirtilerin göz ardı edilmemesi gerektiğini vurgulayarak
önemli uyarılarda bulundu.
Meme kanserinin en sık görülen belirtilerinin mutlaka ciddiye
alınması gerektiğini belirten Doç. Dr. İmamoğlu, şu bulgulara dikkat çekti:
Kitle ve Şişlik
• Memede veya koltuk altında ele gelen, genellikle ağrısız sert
kitle veya şişlik
Meme Şeklinde Değişiklik
• Memede asimetri, boyut veya şekil farklılığı
• Meme başında içe çekilme veya çökme
Cilt
ve Doku Değişimleri
• Meme cildinde kızarıklık, tahriş, yara görünümü veya kabuklanma
• Portakal kabuğu görünümü (gözeneklerin belirginleşmesi, deride kalınlaşma)
• Ciltte çekinti, çukurlaşma ya da düzensizlik
Meme
Ucu ve Akıntı
• Meme ucundan berrak, kanlı veya anormal nitelikte akıntı
• Meme ucu ve çevresinde kızarıklık, döküntü veya pullanma
Ağrı
• Memede veya koltuk altında geçmeyen ağrı (her zaman kansere bağlı olmayabilir
ancak değerlendirilmelidir)
“Kamuoyuna Çağrımız
Var: Meme Kanserine Karşı Birlikte Daha Güçlüyüz”
Doç. Dr. İmamoğlu, meme kanseriyle mücadelenin yalnızca bireysel değil,
aynı zamanda toplumsal bir sorumluluk olduğunu belirterek şu ifadelerde
bulundu:
“Meme kanseri ile mücadelede sağlık kurumları, sivil toplum
kuruluşları ve tüm paydaşlar, ‘Pembe Kurdele’ hareketi ile toplumun her
kesimine ulaşmayı hedeflemektedir. Erken tanının yanı sıra, hastaların
motivasyonunu artırarak tedavi süreçlerini olumlu yönde etkileyen psikososyal
desteğin sağlanması da hayati önem taşımaktadır. Tüm kadınlarımızı düzenli
sağlık kontrollerini aksatmamaya ve toplumsal farkındalığın artmasına katkı
sağlamaya davet ediyoruz. Unutulmamalıdır ki; Meme kanserinde erken tanı hayat
kurtarır.”