Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Türkiye'nin, yalnızca sağlık hizmeti sunumunda değil, üretim alanında da kararlılıkla ilerlediğini belirterek, "Kendi cihazını, yazılımını, ilacını ve aşısını üreten ülkemiz, sağlıkta üretim kapasitesini her geçen gün güçlendirmektedir.
Sağlık Bakanı Kemal
Memişoğlu, Türkiye'nin, yalnızca sağlık hizmeti sunumunda değil, üretim
alanında da kararlılıkla ilerlediğini belirterek, "Kendi cihazını,
yazılımını, ilacını ve aşısını üreten ülkemiz, sağlıkta üretim kapasitesini her
geçen gün güçlendirmektedir. Bu alanda Afrika ülkeleriyle ortak çalışmalar
yürütmeye hazırız." dedi.
Memişoğlu, İstanbul Kongre Merkezi'nde
düzenlenen Türkiye-Afrika İş ve Ekonomi Forumu'ndaki
"İlaç ve Medikal Malzemeler" konulu panelde yaptığı konuşmada, Afrika
ve Türkiye arasındaki sağlık işbirliğini konuşmak için bir araya gelmekten
duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Türkiye'nin son çeyrek asırda sağlık
sisteminde büyük bir değişim ve dönüşüm gerçekleştirdiğini belirten Memişoğlu,
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde koruyan, geliştiren ve
üreten sağlık modeliyle "Sağlıklı Türkiye Yüzyılı" vizyonunun hayata
geçirildiğini kaydetti.
Kemal Memişoğlu, modern ve kapsamlı şehir
hastaneleri, dijital sağlık sistemi ve koruyucu sağlık hizmetlerini önceliklendiren
bir anlayışla uluslararası düzeyde örnek gösterilen bir sağlık sistemine sahip
olunduğunun altını çizerek, "Kovid sürecini hepimiz yaşadık. O dönem,
sadece sağlık sistemlerinin değil, insanlığın da büyük bir sınavdan geçtiği bir
dönemdi. Türkiye olarak biz, güçlü sağlık altyapımız ve nitelikli insan
kaynağımızla bu süreci başarıyla yönettik ve vatandaşımıza kesintisiz sağlık
hizmeti sunduk." diye konuştu.
"Türkiye, Afrika ülkeleriyle sağlık alanındaki işbirliklerini
daha da geliştirmeye kararlıdır"
Afrika ülkeleri de dahil olmak üzere
birçok ülkeye ventilatörden maskeye, PCR kitlerinden aşıya kadar geniş bir ürün
yelpazesinin ulaştırıldığını vurgulayan Memişoğlu, Türkiye'nin uluslararası
dayanışmanın en güzel örneklerinden birini sergilediğini dile getirdi.
Memişoğlu, sağlık alanındaki üretim
gücünün Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) üzerinden yürütüldüğünü
ve fikirden ürüne uzanan bir ekosistem inşa edildiğini aktararak, "Bu
ekosistemi, milli sağlık teknoloji hamlemizin taşıyıcısı olarak görüyor, üreten
sağlık modelimizi, yalnızca kendi ihtiyaçlarımızı karşılayan değil, teknoloji
ve ürün ihraç eden, ekonomik büyümeye katkı sunan bir yapıya
dönüştürüyoruz." ifadesini kullandı.
Türkiye'nin yetişmiş insan gücüne, bilim
insanlarının birikimine, sanayicilerin üretim kapasitesine ve girişimciliğine
güvendiklerini belirten Memişoğlu, şöyle devam etti:
"Türkiye, yalnızca sağlık hizmeti
sunumunda değil, üretim alanında da kararlılıkla ilerlemektedir. Kendi
cihazını, yazılımını, ilacını ve aşısını üreten ülkemiz, sağlıkta üretim
kapasitesini her geçen gün güçlendirmektedir. Bu alanda Afrika ülkeleriyle
ortak çalışmalar yürütmeye hazırız. Çünkü biliyoruz ki sağlık, sadece bir
hizmet alanı değil, kalkınma, teknoloji ve uluslararası işbirliği için
stratejik bir köprüdür. Biz bugün, bu köprüyü Afrika ülkeleri ile birlikte daha
da geliştirmek için buradayız. Kıtada kurduğumuz sağlık tesislerimizle yalnızca
sağlık hizmeti sunmakla kalmıyor, bu merkezlerde yerel sağlık çalışanlarının
bilgi ve becerilerini geliştiriyoruz. Ayrıca ileri düzey ameliyatlarla hizmet
kapasitesinin güçlenmesine katkı sağlıyoruz. Mogadişu'daki 336 yataklı Türkiye
Recep Tayyip Erdoğan Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Sudan'ın Nyala kentindeki
150 yataklı Türkiye Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve Nijer'deki 44 yataklı
Türkiye Dostluk Hastanesi, bu vizyonun somut örneğidir. Türkiye, Afrika
ülkeleriyle sağlık alanındaki işbirliklerini daha da geliştirmeye
kararlıdır."
Panele, İstanbul İl Sağlık Müdürü Doç.
Dr. Abdullah Emre Güner, İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman Bülent
Zülfikar'ın yanı sıra çok sayıda kişi katıldı.