Kalça ve diz protez cerrahisinde uygulamalı eğitimleriyle öne çıkan İstanbul Artroplasti Kursu, dünyanın dört bir yanından ortopedi uzmanlarını İstanbul'da buluşturdu. Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Fatih Küçükdurmaz öncülüğünde yürütülen İstanbul Artroplasti Çalışma Grubu tarafından düzenlenen eğitim programı, 3 gün boyunca yoğun teorik ve pratik oturumlarla Acıbadem Üniversitesinin eğitim merkezinde gerçekleştirildi. Dünyanın farklı ülkelerinden uzman cerrahların eğitmen olarak görev aldığı kursta, yine farklı ülkelerden çok sayıda ortopedik cerrah katılımcı olarak yer aldı.
Katılımcılar, özellikle kadavra diseksiyonları ve model
kemik çalışmaları içeren uygulamalı oturumlara büyük ilgi gösterdi.
Oturumlarda cerrahlar, deneyimli eğitmenlerden doğrudan
cerrahi teknik eğitimi alma fırsatı buldu.
Kursun eğitmen kadrosunda Kanada'dan Prof. Dr. James Powell,
İtalya'dan Prof. Dr. Francesco Falez, Avusturya'dan Prof. Dr. Heinz Winkler,
Hong Kong Üniversitesinden Prof. Dr. Lewis Chan ile Türkiye'den Prof. Dr.
Selami Çakmak gibi alanında önde gelen uzmanlar yer aldı.
"Kurslara ilgi
global düzeyde"
Kurs hakkında değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Fatih
Küçükdurmaz, bu eğitimlerin Türkiye'nin cerrahi bilgi ve uygulama kapasitesini
uluslararası alanda öne çıkardığını belirtti.
Küçükdurmaz, kurslardaki amacın kalça ve diz kireçlenmesinde
uygulanan protez cerrahisinin eğitimini ilgili uzmanlara vermek, bu konuda yeni
birtakım teknikleri ve gelişmeleri onlara öğretmek olduğunu söyledi.
Uygulamaları ve teorik kısımları içeren İstanbul Artroplasti
Kursu'nun 2018'den itibaren düzenli olarak yapıldığını bildiren Küçükdurmaz,
şunları kaydetti:
"Her sene 2 ya da 3 kurs olarak düzenliyoruz. Bu
kurslara dünyanın pek çok yerinden katılım sağlamış durumdayız. Kurslarımıza bu
anlamda global düzeyde bir ilgi var. Şu ana kadar Malezya, Filipinler,
Avustralya, Güney Kore, Rusya, Güney Afrika ve çevre ülkeler oldukça ilgi
gösteriyor. Kuzey Amerika'dan, Avrupa'dan, Afrika'dan yani bütün kıtalardan
aslında cerrahların eğitim almak üzere geldiği, başvurduğu, kayıt olduğu ve
eğitim aldığı bir kurs. Bu anlamda da Türkiye'nin bir sesinin duyulması ve bu
anlamdaki aldığı mesafenin bütün dünyada reklamının yapılması veya duyulması
açısından da bir fırsat olduğunu düşünüyorum."
Küçükdurmaz, eğitimlerin büyük ölçüde yurt dışından gelen
uzman doktorlara yönelik olduğunu ifade ederek, "Bu anlamda kurslarımızın
önemi büyük ölçüde aslında Türkiye'nin yeni cerrahi teknikler, ortopedi ve
protez cerrahisiyle ilgili yeni tekniklerin öğretildiği, eğitiminin verildiği
bir merkez haline geldiğini gösteriyor." dedi.
"Sağlık
turizminin ekonomik katkısı var"
Kadavra eğitimlerinin cerrahi pratiğe doğrudan katkı
sağladığını belirten Küçükdurmaz, "Birtakım hastalığı simüle eden, suni
olarak geliştirilmiş kemik modellerinde de eğitimler veriyoruz. Bu
uygulamaların tekniklerini ve bu konularla ilgili yeni gelişmeleri de teorik
dersler şeklinde katılanlara öğretiyoruz." ifadelerini kullandı.
Küçükdurmaz, Türkiye'nin yükselen sağlık altyapısına dikkati
çekerek, bu tip yeni gelişmeler, sağlık alanındaki yeni atılımlar ve bilimsel
anlamdaki gelişmelerle ilgili eğitimlerin verildiği bir ülke olduğunu kaydetti.
"Türkiye bir süredir bu anlamda yükselen bir
yıldız." diyen Küçükdurmaz, "Kursumuz da bunun bir örneği aslında, bu
konudaki ilginin bir göstergesi. Yani çeşitli cerrahi teknikleri ve gelişmeleri
öğrenmek üzere yurt dışından, çevre ülkelerden veya uzak ülkelerden çok sayıda
uzman doktor, uyguladıkları cerrahileri geliştirmek veya yeni teknikler
öğrenmek üzere Türkiye'ye geliyor. Bu anlamda bir sağlık turizmi aslında çünkü
Türkiye'ye bir ekonomik katkısı da var bunun. Türkiye'nin bu anlamda lider ülke
veya önemli ülke olduğu anlamında da bir gösterge. Dolayısıyla kursumuzun bu
anlamda bir katkısı olduğunu düşünüyoruz."
İstanbul Artroplasti Kursu'nun cerrahi eğitim
teknolojilerinde yenilikçi platform haline geldiğini söyleyen Küçükdurmaz,
"Farklı kurslarda henüz uygulanmayan eğitim formatları ve teknolojileri bu
kursta uygulanmaya başladı. Bu anlamda da bir yenilik ortaya koyduğumuzu
düşünüyorum." şeklinde konuştu.
"Ülkemizde böyle
bir imkanın olması gururlandırıcı"
Kursta eğitmen olarak yer alan Prof. Dr. Selami Çakmak ise
Türkiye ortopedisinin güzel bir günü olduğunu, kalça protezi üzerine
uluslararası eğitim sezonu düzenlediklerini ifade etti.
Çakmak, katılımcıların ve eğiticilerin uluslararası düzeyde
olduğunu, butik ve önemli bir kurs gerçekleştirdiklerini anlattı.
Kadavra eğitimlerinin cerrahlar için eşsiz fırsat sunduğunu
vurgulayan Çakmak, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
"Bu kurstaki eğitimlerde kullandığımız materyaller ve
canlı modeller bu kursun önemini oldukça artırıyor. Eğiticilerimiz de
uluslararası kabul görmüş üst düzey akademik insanlar. Burada bir kadavra
kullanıyoruz. Bu kadavra eğitimleri, özellikle cerrahların eğitiminde birebir
uygulama şansı bulmaları açısından oldukça önem arz ediyor. Sadece teorik
olarak değil, günlük hayatlarında, ameliyathanede karşılaşabilecekleri
problemleri birebir kadavra üzerinde uygulamaları, sonraki hayatlarındaki ve
uygulamalarındaki başarılarını artırması için çok önemli. Böyle bir imkanın
ülkemizde sağlanıyor olması da ülkemiz açısından oldukça gururlandırıcı bir
durum."
"Türkiye'de
ortopedik camia çok güçlü"
Kanada'dan gelen Prof. Dr. James Powell da her sene bu
kursların geliştiğini ve verimlilik seviyesinin arttığını belirterek,
"Katılımcılar burada kendi ellerinden farklı olarak yeni cerrahi
tekniklerin kullanıldığını görüyor. Ayrıca, onlara kendi elleriyle pratik yapma
imkanı sunuluyor." dedi.
Türkiye'deki ortopedik camiayı "çok güçlü"
bulduğunu ifade eden Powell, burada butik ve elit bir eğitim verildiğini
söyledi.
İtalya'dan Prof. Dr. Francesco Falez ise eğitimlerin hem
teorik hem pratik yönüyle güçlü olduğuna dikkati çekerek, "Genelde bu tarz
eğitimler sadece teorik olarak veriliyor. Bu da tam kafada oturmuyor.
Kadavrayla yapılan pratik eğitim, katılımcılar için büyük fırsat."
sözlerini sarf etti.
Genç cerrahlarla bir araya gelmenin, onlara yaşadıkları
hataları ve deneyimleri aktarmanın çok önemli olduğunu kaydeden Falez, bu
durumun kendisini mutlu ettiğini dile getirdi.
Hong Kong Üniversitesinden Prof. Dr. Lewis Chan da
verdikleri eğitimlerde kendi özel tekniklerini aktardıklarını belirtti.
"Avusturya ve
Almanya'da bu tarz kadavra uygulamaları yaygın değil"
Chan, eğitime ilişkin, "İlk eğitimimiz primer kalça
protezi üzerine oluyor. Sonrasında vaka sunumları ve tartışmaları yapılıyor. En
can alıcı yanlardan biri de kadavra. Kadavra eğitiminde pratik yetenekleri
geliştirme imkanı bulunuyor. Eğitimin sonunda revizyon cerrahisi üzerine
değerlendirmeler yapılıyor. A'dan Z'ye hem teori hem pratik içeren bir program
sunuyoruz." ifadelerini kullandı.
Avusturya'dan gelen Prof. Dr. Heinz Winkler ise eklem
protezlerinde enfeksiyonla mücadele alanındaki yenilikçi yaklaşımlarını bu
kursta paylaşmak üzere bulunduğunu belirterek, "Normalde birkaç aşamada
yapılan enfeksiyon ameliyatlarını tek seansta gerçekleştirdiğimiz bir yöntemi
burada anlatıyoruz." diye konuştu.
Avusturya ve Almanya'da bu tarz kadavra uygulamalarının
yaygın olmadığını söyleyen Winkler, "Buradaki kadavra kursu nadir ve
olağanüstü." dedi.