Araştırmacılar, insanlara yönelik yeni zayıflama tekniklerine yol açmasını umuyor. Bilim insanları bir amino asidi devre dışı bırakılan farelerin vücut kütlesinin sadece bir haftada yüzde 30 azaldığını gözlemledi.
New York Üniversitesi Grossman Tıp Fakültesi'nden
araştırmacılar, bazı amino asitleri engellemenin zayıflama üzerinde
nasıl bir etki yaratacağını öğrenmek üzere fareler üzerinde bir dizi deney
yürüttü.
Ekip, farelerin diyetinden bir dizi amino asidi çıkardı
ve hayvanların genetiğini değiştirerek bu bileşikleri üretmelerini de
engelledi. Test edilen amino asitler arasında en güçlü etki, sisteinin
devre dışı bırakılmasıyla görüldü.
Bulguları hakemli dergi Nature'da 21 Mayıs'ta yayınlanan
çalışmada sisteinin engellenmesi sonucu bazı farelerin sadece 7 gün
içinde vücut ağırlıklarının yüzde 30'unu kaybettiği saptandı.
Araştırmacılar bu değişimin nedeninin, koenzim A adlı küçük
bir molekülün miktarının düşmesi olduğunu tespit etti. Koenzim A düşüşüyle
birlikte, vücuttaki enerjiyi depolayan ve serbest bırakan adenozin trifosfat
(ATP) üretiminin azaldığı gözlemlendi.
Bilim insanları bu sürecin aksaması nedeniyle farelerin
karbonhidratlardan enerji alamadığını ve mecburen vücutta depolanan yağı
yaktığını söylüyor.
Sistein eksikliği aynı zamanda hayvanların stres hormonu
salgılamasına ve böylece iştahlarının azalmasına da yol açtı.
Makalenin ortak yazarı Evgeny Nudler "Şaşırtıcı
bulgularımız, düşük sistein seviyelerinin çalışmadaki farelerde birbirine bağlı
biyolojik bir yolak ağını aktive ederek hızlı yağ kaybına yol açtığını ortaya
koyuyor" diyor.
Öte yandan bilim insanları bulguların doğrudan insanlara
uygulanmasının pek mümkün olmadığını söylüyor. Sisteinin çoğu besinde
bulunmasından dolayı tüketimini bırakmanın gerçekçi olmadığını belirtiyorlar.
Vücudun bu amino asidi üretmesini engellemek de ciddi sağlık sorunlarına yol
açabilir.
Ancak ekip, çalışmanın zayıflamaya yönelik araştırmalarda
yeni bir kapı araladığını düşünüyor. Örneğin genetik değişikliklerle sistein
üretiminin kontrol edilebileceğini öne sürüyorlar.
Makalenin bir diğer yazarı Dan Littman "Farelerde en
üst seviyedeki sistein eksikliğiyle kilo kaybının hem beslenmeye hem
de genin silinmesine bağlı olduğu düşünülürse, artık belirli hücrelerde veya
dokularda sistein üretimini genetik olarak geri yükleyebilir ve gözlemlediğimiz
çarpıcı kilo kaybında her birinin rolünü belirleyebiliriz" diyerek
ekliyor:
Gelecekte, bu sürecin bazı kısımlarını devralarak sisteini
tamamen ortadan kaldırmadan insanlarda da benzer bir kilo kaybı elde etmeyi
umuyoruz.