Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, "Yaptığımız düzenleme ve aldığımız tedbirlerle, randevu bekleyen hasta sayısını 4 milyondan 400 binin altına düşürdük. MHRS üzerinden 79 branşın 72'sine artık aynı güne randevu verebiliyoruz." dedi.
Bakan Memişoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katıldığı, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen, 11. Türk Tıp Dünyası Kurultayı ve TÜSEB Aziz Sancar Bilim, Hizmet ve Teşvik Ödülleri Töreni'nde yaptığı konuşmada, insanoğlunun var olduğu günden bu yana şifanın izini sürdüğünü, hastalığın karşısında hikmeti aradığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde şekillenen Türkiye
Yüzyılı vizyonunun, milletin kaderine yön veren tarihsel bir dirilişin
hamlesine dönüştüğünü vurgulayan Memişoğlu, "Sağlık alanında ortaya
koyduğunuz sarsılmaz irade, ülkemizi bilgiyi üreten, teknolojiye yön veren ve
küresel ölçekte söz sahibi olan güçlü bir sağlık aktörüne dönüştürmektedir. Bu
yüksek vizyondan ilhamla şekillendirdiğimiz Sağlıklı Türkiye Yüzyılı'nı hayata geçirerek,
yepyeni bir dönemin kapılarını araladık." ifadesini kullandı.
Göreve geldikleri günden itibaren, kapsamlı analizler
yaparak 79 yeni mevzuat düzenlemesini gerçekleştirdiklerini bildiren Memişoğlu,
ekibiyle birlikte 81 ilin tamamını yerinde değerlendirdiklerini söyledi.
Memişoğlu, bu süreç sonucunda, sağlık politikalarını,
"Koruyan, Geliştiren ve Üreten Sağlık Modeli" olarak yeniden
tanımladıklarının bilgisini verdi.
"Koruyan Sağlık" yaklaşımıyla vatandaşların
hastalanmadan sağlıklı kalmasını hedeflediklerine dikkati çeken Memişoğlu,
"Geliştiren Sağlık" anlayışıyla, bugünün ihtiyaçlarının ötesine
geçip, geleceğin risklerini de dikkate alarak, Sağlıklı Yaşam Strateji
Belgesi'ni hazırladıklarını bildirdi.
Memişoğlu, "Üreten Sağlık" modeliyle de yerli ve
milli sağlık teknolojilerini geliştiren, kendi çözümünü üreten ve sağlıkta tam
bağımsızlığı hedefleyen bir üretim ekosistemini, kurmaya başladıklarını
belirterek, "Sağlıkta bağımsızlık, milli güvenliğin ayrılmaz
parçasıdır" yaklaşımı doğrultusunda, sağlığı önemli bir güç alanı olarak
yeniden konumlandırdıklarını dile getirdi.
"19 Bin Kişiye
Erken Evrede Kanser Tanısı Koyduk"
Bakan Memişoğlu, bu vizyonu vatandaşa doğrudan dokunan somut
adımlarla hayata geçirdiklerini, "koruyan" ve "geliştiren"
sağlık anlayışıyla aile hekimlerini kendilerine kayıtlı nüfusun sağlığını takip
eden, düzenli izlem yapan ve sağlık okuryazarlığını geliştiren proaktif bir
yapının merkezine yerleştirdiklerini belirtti.
Aile hekimlerini diyabet, hipertansiyon ve aşırı kilo başta
olmak üzere, 11 hastalığın aktif tarama ve takibini yapmalarına teşvik
ettiklerini söyleyen Memişoğlu, şöyle devam etti:
"1859 ilacı yazabilir hale getirdik, birçok ilacın
raporunu düzenleme yetkisi verdik. Gerekli gördükleri hastalar için MHRS
üzerinden, bazı üniversite hastaneleri dahil tüm kamu hastanelerinden ve
Sağlıklı Hayat Merkezlerinden randevu alabilmelerini sağladık. Sonuçta, 35
milyon vatandaşımıza kronik hastalık taraması yaptık, 7,3 milyon kişiye yeni
kronik hastalık tanısı koyduk. Toplam 105 milyon kez tarama ve izlem yaptık.
Kanser taramaları neticesinde 19 bin kişiye erken evrede kanser tanısı koyduk
ve binlerce vatandaşımızın hayatına dokunduk."
Memişoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine
Erdoğan'ın himayelerinde yürüttükleri Normal Doğum Eylem Planı neticesinde,
primer sezaryen oranında ilk kez gerileme sağlandığını ve 4,1 puanlık azalışla
yüzde 12,3'lük düşüş gerçekleştiği bilgisini verdi.
Bu süreçte, 1524 gebe okulu ve 3 bin 400 yeni koordinatör
ebeyle, annelerin yanında olduklarını aktaran Memişoğlu, 360 bini aşkın anne
adayına eğitim verdiklerini dile getirdi.
Memişoğlu, toplum sağlığını güçlendirmek amacıyla sağlığı,
bir yaşam kültürü olarak ele aldıklarına dikkati çekerek aşırı kilo, tütün
kullanımı, hareketsizlik ve sağlıksız beslenmeyle mücadele kapsamında
yürüttükleri kampanyalarla, milyonlarca vatandaşa dokunduklarını söyledi.
"Randevu Bekleyen
Hasta Sayısını 4 Milyondan 400 Binin Altına Düşürdük"
Son bir buçuk yılda birinci basamaktaki yatırımlarını
hızlandırdıklarını ve dijital dönüşümü ileri bir seviyeye taşıdıklarını
vurgulayan Memişoğlu, "Böylece vatandaşlarımızı daha hızlı, güvenli ve nitelikli
birinci basamak sağlık hizmetine ulaşabilir duruma getirdik. Yaptığımız
düzenleme ve aldığımız tedbirlerle, randevu bekleyen hasta sayısını 4 milyondan
400 binin altına düşürerek, bekleyen oranını yüzde 90 azalttık. MHRS üzerinden
79 branşın 72'sine artık aynı güne randevu verebiliyoruz." dedi.
Memişoğlu, "Üreten Sağlık" anlayışlarının
merkezinde Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığının (TÜSEB) yer aldığını
belirtti.
TÜSEB'i, sağlıkta inovasyonun beyni, yerli üretimin itici
gücü ve bilimsel kapasitelerinin stratejik üssü haline getirdiklerini aktaran
Memişoğlu, akademiyi, sanayiyi, girişimcileri ve sahadaki uygulamaları aynı
hedef doğrultusunda buluşturan "Fikirden Ürüne Portalı"nı
kurduklarını söyledi.
Kemal Memişoğlu, yerli ve milli üretim kapsamında fikirden
ürüne, klinik araştırmadan sertifikasyona, üretimden pazarlamaya kadar, tüm
süreçleri ilk kez tek bir çatı altında yönetmeye başladıklarının bilgisini
verdi.
Türkiye'nin güçlü sağlık veri altyapısı ve dijital
kapasitesi sayesinde, artık yapay zeka destekli tıbbi cihazlarını kendi
imkanlarıyla geliştirebilen ve üretebilen bir ülke konumuna ulaştığını
vurgulayan Memişoğlu, şunları kaydetti:
"Liderliğinizde yürütülen Milli Teknoloji Hamlesi
doğrultusunda, biyoteknoloji, kişiselleştirilmiş tıp ve genom alanlarında
Türkiye'yi stratejik bir konuma taşıyoruz. Ulusal Genom Projesi ile erken tanı
ve hedefe yönelik tedaviler için güçlü bir altyapı oluşturduk. Üreten Sağlık
vizyonumuz, sağlık alanında kendi ilacını ve teknolojisini üreten, bilgisini
geliştiren ve bunu dünyaya ihraç eden güçlü bir Türkiye idealinin en somut
göstergesidir. Sizin öncülüğünüzde sağlık, bugün devlet aklının, sosyal adalet
anlayışının ve insan merkezli kalkınma yaklaşımının en güçlü yansımalarından
biri haline gelmiştir."
Memişoğlu, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da sağlığı
önceleyen, insana yatırım yapan ve geleceği planlayan bir anlayışla çalışmaya
devam edeceklerini belirtti.
Sağlık Bakanlığı olarak amaçlarının, hastalıklar ortaya
çıkmadan vatandaşı koruyan, ihtiyaç duyulduğunda, kaliteli tedaviye en hızlı,
en doğru şekilde erişim sağlayan, sağlık ürünlerini kendi üreten ve dünyaya da
sunabilen bir sistem inşa etmek olduğuna dikkati çeken Bakan Memişoğlu,
"Talimatlarınız doğrultusunda, Sağlıklı Türkiye Yüzyılı yolunda yürümeye
devam edeceğiz. Bu vizyona verdiğiniz destek, sağlığa gösterdiğiniz hassasiyet
ve ülkemize kazandırdığınız ufuk için şükranlarımı arz ediyorum." dedi.
"Türkiye Genom
Bankası'nı Oluşturmayı Hedefliyoruz"
TÜSEB Başkanı Prof. Dr. Ümit Kervan ise TÜSEB olarak
yaptıkları çalışmaları anlatarak, Türkiye Genom Bankası'nı oluşturmayı
hedeflediklerini bu doğrultuda 1 yıl içinde 10 bin gen topladıklarının bilgisini
verdi.
Bu yıl TÜSEB bünyesinde, kanser hastaları için ileri
teknoloji bir tedaviyi geliştirdiklerine işaret eden Kervan, "CAR-T
tedavisi, geçen hafta onkoloji hastanesinde ilk hastamıza enjeksiyonu yapıldı.
Herhangi bir sorunu yok, hastamızı şu anda sağlıklı takip ediyoruz." dedi.
Kervan, sadece tıbbi cihazlar değil, ilaçlar konusunda da
araştırmalar yaptıklarını dile getirerek, "Özellikle SMA hastalarının ne
kadar önemli olduğunun farkındayız. İlk öncelikli ilaçlarımızdan birisiydi.
Türkiye'de yerli bir ilaç firmasıyla birlikte SMA hastaları için bir ilaç
geliştirdik. Bu ilacın klinik çalışmalarına önümüzdeki ay inşallah
başlayacağız. Klinik çalışmalara başlamamızla birlikte artık bu hastalarımız bu
tedaviye ulaşabilecekler." ifadesini kullandı.
Dijital yapay zekayla birlikte sağlık data sistemine sahip
olduklarına dikkati çeken Kervan, Sağlık Bakanlığı, TÜSEB ve ASELSAN ile
taşınabilir bir akciğer röntgen grafisini yapay zekayla geliştirerek dünyada
üçüncü bir cihazı geliştirdiklerini bildirdi.
Kervan, "Kuduz aşısını tamamen kendi hücrelerimizden
geliştirdik. Kuduzla ilgili klinik çalışmalarımıza birkaç ay içinde başlıyoruz.
2 yıl içinde ülkemizin tüm aşılarını kendimiz üretebilmeyi hedefliyoruz."
dedi.
Yaptıkları en önemli işlerden birinin ASELSAN ile birlikte
kalp akciğer makinesini geliştirmek olduğunu vurgulayan Kervan, "Kalp
akciğer makinesinin tüm testlerini tamamladık; inşallah 2026'nın başında klinik
çalışmalarını başlatıyoruz. Diğer önemli bir geliştirdiğimiz cihaz ise yine tüm
Türk mühendisleriyle birlikte yaptığımız diyabet hastaları için glikoz izleme
cihazı. Bu glikoz izleme cihazının da önümüzdeki ayda klinik çalışmalarını
başlatmış olacağız." diye konuştu.