Bakan Memişoğlu, "Aile sağlığı merkezlerimize 2025 yılının 10 ayında 374 milyon müracaat oldu. 3 milyon gebe, 2,1 milyon bebek ve 1,1 milyon çocuk izlemi gerçekleştirdik. Kanser taramalarında da önemli başarılar elde ettik." dedi.
Komisyon, AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında toplandı.
Komisyonda,
Sağlık Bakanlığının bütçesinin yanı sıra Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel
Müdürlüğü, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu ile Türkiye Sağlık Enstitüleri
Başkanlığının bütçe, kesin hesap ve Sayıştay raporları da görüşülecek.
Öte yandan
CHP Uşak Milletvekili Ali Karaoba, toplantıya, görevi başındayken hayatını
kaybeden sağlık çalışanlarının isimlerinin ve sağlığa ilişkin sorunların yazılı
olduğu beyaz önlükle katıldı.
Sağlık Bakanı
Kemal Memişoğlu, Bakanlığının bütçesine ilişkin sunum yaptı.
Memişoğlu,
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Bakanlığının 2026 yılı bütçesine ilişkin
sunumunda sağlık sisteminin herkesin ortak değeri olduğunu, bu alanda söylenen
her sözün, yapılan her önerinin yalnızca bugünün değil geleceğin Türkiye'sini
de şekillendireceğini belirtti.
Geleceğin
sağlık yapısını şekillendirecek köklü değişimlerin temellerini attıklarını
ifade eden Memişoğlu, göreve geldikleri günden bu yana öncelikle kapsamlı
mevcut durum analizi gerçekleştirdiklerini, sağlık sisteminin güçlü yönlerini
koruyarak geliştirilmesi gereken alanları titizlikle belirlediklerini
vurguladı.
Bakan
Memişoğlu, 79 yeni mevzuat düzenlemesi yaparak reformların yasal altyapısını
güçlendirdiklerine dikkati çekerek, 81 ilin tamamını yerinde
değerlendirdiklerini, bizzat 61 ili ziyaret ederek istişarelerde bulunduğunu
anlattı.
Sağlık
paydaşlarının tümünün yürüttüğü hizmeti aynı hedef doğrultusunda gördüklerini
ve tek bir sağlık vizyonu altında buluşturduklarını belirten Memişoğlu, bu
bütüncül anlayışın Türkiye'nin sağlıkta gelecek vizyonunu da şekillendirdiğini
söyledi.
Memişoğlu,
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde şekillenen "Türkiye
Yüzyılı" vizyonunun yalnızca Türkiye'nin siyasi ve ekonomik geleceğini
değil milletin sağlığa dair hedeflerini de yeniden tanımladığının altını çizdi.
"Sağlıklı
Türkiye Yüzyılı" vizyonunu hayata geçirdiklerini dile getiren Memişoğlu,
bu vizyonun koruyan, geliştiren ve üreten sağlık ilkesi üzerine inşa edildiğini
vurguladı. Koruyan sağlık anlayışıyla, vatandaşların hastalanmadan önce
sağlıklı kalmasını hedeflediklerinin altını çizen Memişoğlu, "Birinci
basamağı güçlendiriyor, erken tanı ve tarama programlarıyla hastalıkların
oluşmadan önlenmesini hedefliyoruz. Geliştiren sağlık yaklaşımıyla bugünün
ihtiyaçlarının ötesine geçip geleceğin risklerini de dikkate alıyoruz."
diye konuştu.
"Aile hekimliği sistemimizi
günümüzün ihtiyaçlarına göre yeniden yapılandırdık"
Sağlık Bakanı
Memişoğlu, insan kaynağını, tesisleri ve dijital yapıyı sürekli
yenilediklerini, beslenmeden çevreye, iş güvenliğinden su kalitesine kadar
sağlığın tüm sosyal belirleyicilerini politikaların merkezine
yerleştirdiklerini belirterek, bu doğrultuda "Sağlıklı Yaşam Strateji
Belgesi"ni hazırladıklarını ifade etti.
Üreten sağlık
anlayışıyla da Türkiye'yi ilaç, aşı, biyoteknoloji, tıbbi cihaz ve sağlık
yazılımı üretiminde bölgesel güç, küresel aktör haline getirdiklerine işaret
eden Memişoğlu, artık yalnızca sağlık hizmeti sunan değil bilimi, teknolojisi
ve üretimiyle dünyada sağlık ekosistemine yön veren Türkiye'yi inşa ettiklerine
dikkati çekti.
Memişoğlu,
bugün dünyada sağlık sistemlerinin merkezinde sağlığın korunması ve yaşam boyu
sürdürülmesi anlayışının yer aldığını dile getirerek, "Sağlığın korunmasıyla
insanın yaşam kalitesi artarken hastalıkların ortaya çıkması da
engellenmektedir. Bu anlayışla, birinci basamak sağlık hizmetlerinde güçlü bir
dönüşüm başlattık. Sağlık sistemimizin en önemli dayanak noktası olan aile
hekimliği sistemimizi, günümüzün ihtiyaçlarına göre yeniden
yapılandırdık." dedi.
Aile
hekimlerini kendilerine bağlı nüfusun sağlığını koruyan, sağlık okuryazarlığını
geliştiren ve düzenli takibini sağlayan yapının merkezine yerleştirdiklerini
anlatan Memişoğlu, vatandaşları aile hekimleri aracılığıyla düzenli sağlık
izlemlerine ve kronik hastalık taramalarına yönlendirdiklerini söyledi.
Memişoğlu,
aile hekimliğinin, vatandaşın sağlıkla ilk temas ettiği sağlık hizmet birimi
olduğunu ifade ederek, hedeflerinin aile hekimlerinin gücünü artırmak,
yetkinliğini desteklemek ve işlerini kolaylaştırmak olduğunu vurguladı.
"65
milyon başvuru, aile hekimleri tarafından karşılandı"
Bakan
Memişoğlu, değer bazlı ödeme sistemine geçtiklerini ve teşvik miktarlarını 3
katına çıkardıklarını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Artık
aile hekimlerimiz, hastanelerle entegre sistem üzerinden işlem yapabiliyor ve
gerektiğinde MHRS üzerinden vatandaşlarımıza bazı üniversite hastaneleri de
dahil tüm hastanelere ve sağlıklı hayat merkezlerine randevu oluşturabiliyor.
1859 ilacı, aile hekimlerimizce yazılabilir hale getirdik. Ayrıca, birçok ilaç
raporu bizzat aile hekimlerimizce düzenlenebilir hale geldi. Bu sayede bir yıl
öncesine göre 65 milyon başvuru, hastaneler yerine aile hekimleri tarafından
karşılandı. Antibiyotikler, mide koruyucular ve ağrı kesiciler başta olmak
üzere, ilaçların akılcı kullanımını teşvik ettik."
Aile sağlığı
merkezleri, sağlıklı hayat merkezleri ve hastaneler arasında dijital bağlantı
kurduklarını belirten Memişoğlu, bu merkezlerdeki diyetisyen, fizyoterapist, psikolog,
sosyal çalışmacı ve çocuk gelişimcilerin vatandaşlara ücretsiz hizmet verdiğini
anlattı.
Aile
hekimlerinin 11 kronik hastalığı izleyebildiğine ve takip edebilir hale
geldiğine dikkati çeken Memişoğlu, otizm tarama ve takibinin Hastalık Yönetim
Platformu üzerinden aile hekimlerinin kullanımına açıldığını söyledi.
Memişoğlu,
son bir yılda 35 milyon vatandaşın kronik hastalık taramalarının
gerçekleştirildiğini, 7,3 milyon kişiye yeni tanı konulduğunu dile getirerek,
bu sayede hastalıkların erken dönemde tespit edildiğine, tedavilerinin
zamanında başlatıldığına ve milyonlarca vatandaşın yaşam kalitesinin
korunduğuna dikkati çekti.
Memişoğlu,
şunları kaydetti:
"Aile
sağlığı merkezlerimize 2025 yılının 10 ayında 374 milyon müracaat oldu. 3
milyon gebe, 2,1 milyon bebek ve 1,1 milyon çocuk izlemi gerçekleştirdik.
Kanser taramalarında da önemli başarılar elde ettik. 5 milyon vatandaşımıza
tarama yaptık, 19 bin kişiye erken kanser tanısı koyduk. Bu sayede binlerce
vatandaşımızın hayatına dokunduk. Ayrıca, gezici sağlık hizmetlerimizle köy
köy, belde belde dolaşarak 5,5 milyon vatandaşımıza ulaştık. Bugün Türkiye'nin
her noktasına, her insanına, hakkaniyetli, erişilebilir ve güçlü bir sağlık
hizmeti sunuyoruz."
"3 bin 400 koordinatör ebemizle
ve 1524 gebe okulumuzla anne adaylarını doğuma hazırlıyoruz"
Sağlık
sisteminin en öncelikli alanlarından birinin anne ve çocuk sağlığı olduğunu
vurgulayan Memişoğlu, 2002 yılında yüz bin canlı doğumda 64 olan anne ölüm
oranını, 2024 yılında 11,5'e düşürerek tarihin en düşük seviyesine
ulaştıklarının altını çizdi. Memişoğlu, 2002 yılında bin canlı doğumda 31,5
olan bebek ölüm hızını, 2024 yılında 8,9'a düşürerek önemli ilerleme
kaydettiklerini söyledi.
Memişoğlu,
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın himayesinde 3 Ekim
2024'te başlatılan "Normal Doğum Eylem Planı" sayesinde uzun
yıllardır artış eğiliminde olan primer sezaryen oranının da düşüşe geçtiğini
belirterek, "Bir yıl içinde primer sezaryen oranında 4,1 puan yani yüzde
12,3'lük düşüş sağladık. Bu başarı, 'Doğal olan normal doğumdur' ilkemizin
sahada karşılık bulduğunun en somut göstergesidir. 3 bin 400 koordinatör
ebemizle ve 1524 gebe okulumuzla anne adaylarını doğuma hazırlıyoruz. Anne
adaylarımızı doğum hakkında bilgilendirmek için Annelik Yolculuğu Mobil Sağlık
Uygulaması'nı geliştirdik ve kullanıma sunduk." diye konuştu.
"Vatandaşlarımızın yüzde 65'inin
kilosunun fazla olduğunu tespit ettik"
Sağlık Bakanı
Memişoğlu, tütünle mücadelede "Dumansız Türkiye" vizyonunu
güçlendirdiklerini vurgulayarak, sigara bırakma polikliniklerinin sayısının bir
yılda yaklaşık iki katına çıkarıldığını, mobil sigara bırakma polikliniklerini
hayata geçirdiklerini ifade etti. Memişoğlu, tütün alışkanlığı olan
milletvekillerini de Meclisteki sigara bırakma polikliniklerine beklediklerini
söyledi.
Bağımlılıkla
mücadeleyi yalnızca tütünle sınırlı tutmadıklarının altını çizen Memişoğlu,
dijital bağımlılık, çevrim içi kumar ve benzeri davranışsal bağımlılıklar için
tarama, değerlendirme, eğitim ve psikososyal hizmetleri yürüttüklerini anlattı.
Memişoğlu,
aşırı kilo ile mücadelede önemli adımlar attıklarına işaret ederek,
"'İdeal Kilonu Öğren, Sağlıklı Yaşa' kampanyasıyla sadece 3 ayda 81 ilde
10 milyondan fazla vatandaşımızın boy ve kilo ölçümlerini gerçekleştirdik.
Vatandaşlarımızın yüzde 65'inin kilosunun fazla olduğunu tespit ettik ve
sağlıklı hayat merkezlerimizdeki diyetisyenlerimize yönlendirdik."
şeklinde konuştu.
Sağlık
hizmetlerine erişimi kolaylaştırmak için Merkezi Hekim Randevu Sistemi'nde
(MHRS) kapsamlı iyileşme sağladıklarını belirten Memişoğlu,
"Vatandaşlarımız, artık 81 ilde 79 branşın 72'sinde aynı güne randevu
alabiliyor. Aile hekimlerimiz, artık hastasına gerek gördükleri her branştan
randevu alabiliyor. Böylece randevu sorununu büyük oranda çözdük." dedi.
"Sağlık turizmi ile ilgili
düzenleme yaparak ülkemizin rekabet gücünü yükselttik"
Bakan
Memişoğlu, geliştiren sağlık anlayışıyla sağlık hizmet sunumunu güçlendirmek
amacıyla önemli düzenlemeler yaptıklarının altını çizerek, şu ifadeleri
kullandı:
"Özel
sağlık kuruluşları mevzuatını değiştirerek köklü bir dönüşüm başlattık. Sağlık
meslek mensupları hakkında yeni yönetmelik çıkararak özelde istihdam alanlarını
genişlettik. Ayrıca sağlık turizmi ile ilgili düzenleme yaparak ülkemizin bu
alanda rekabet gücünü yükselttik. Denetim süreçlerimizde iyileştirme yaparak
bilimsel komisyonlar vasıtasıyla tıbbi endikasyon denetimleri yapıyor, aynı
zamanda elektronik olarak klinik karar süreçlerini izliyoruz. Bunun yanı sıra
sağlık denetimlerinde yeni bir dönemi başlatan Risk Esaslı Denetim Sistemi
(REDES) ile bütüncül ve akılcı bir denetim modeline geçtik."
Türkiye'nin,
3,5 milyon vatandaşına her gün sağlık hizmeti verebilen kapasiteye ulaştığının
altını çizen Memişoğlu, Temmuz 2024'ten sonra sağlık alanında 14 bin 970'i
uzman hekim olmak üzere 99 bin 567 sağlık personelinin istihdam edildiğini, 61
bin 623 pratisyen hekim, 111 bin 580 uzman hekim, 52 bin 225 diş hekimi, 334
bin 276 hemşire ve ebe ile toplam 1 milyon 470 bin 757 sağlık çalışanının
milletin sağlığı için gece gündüz görev yaptığını kaydetti.
Son 23 yılda
mevcut hastanelerin yüzde 80'ini yenilediklerini veya yeniden inşa ettiklerini
belirten Memişoğlu, bu süreçte 794 yeni hastaneyi hizmete kazandırarak kamu
hastanelerinde toplamda 173 bin yatağa ulaştıklarını söyledi.
Memişoğlu,
2002 yılında sadece 7 bin olan nitelikli yatak sayısını 122 bine yükselterek 18
kat artış sağladıklarına, ayrıca 137 ağız ve diş sağlığı merkezi ve 45 diş
sağlığı hastanesi ile hizmet verdiklerine işaret etti.
"Sizlerle birlikte tüm halkımızı
e-Nabız üzerinden organ bağışı yapmaya davet ediyorum"
Geçen yıl
sağlık hizmetlerine 1 milyar 48 milyon müracaat gerçekleştirildiğini söyleyen
Memişoğlu, "Bu rakam, bu yılın 10 ayında 930 milyon olarak kaydedilmiştir.
Yalnızca 2025 yılının 10 ayında A, B ve C grubu ameliyat sayısı, 4 milyon 600
bine ulaşmıştır. Palyatif bakım hizmetlerinde son bir yıl içinde 100 binden
fazla vatandaşımıza hizmet sunduk. Evde sağlık hizmetleriyle, hastaneye
gidemeyen vatandaşlarımızın kapısına şifa götürüyoruz. Bugüne kadar 3 milyon
237 bin vatandaşımıza ulaştık." diye konuştu.
Türkiye'de
150 nakil merkezinde her yıl ortalama 5 bin organ naklinin gerçekleştirildiğini
belirten Memişoğlu, "Organ bağışı sürecini kolaylaştırmak için "Her
Bağış Yeni Bir Hayattır" anlayışıyla önemli bir düzenleme yaptık. Yüce
Meclisimizin çıkardığı kanun ile vatandaşlarımız, artık e-Devlet üzerinden
organ bağışı yapabilmektedir. Kıymetli vekillerimiz, sizlerle birlikte tüm
halkımızı e-Nabız üzerinden organ bağışı yapmaya davet ediyorum."
ifadelerini kullandı.
Sağlık Bakanı
Memişoğlu, 2015 yılından bu yana kemik iliği ihtiyacı olan yaklaşık 8 bin
hastaya Türkiye Kök Hücre Koordinasyon Merkezi (TÜRKÖK) aracılığıyla uygun
hücre temin ederek bu alandaki dışa bağımlılığı ortadan kaldırdıklarını dile
getirdi.
Memişoğlu,
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Bakanlığının 2026 yılı bütçesine ilişkin
sunumunda, Bakanlıkça çıkarılan kılavuzlarla, geleneksel ve tamamlayıcı tıp
uygulamalarının usul ve esaslarını standart hale getirdiklerini, Anadolu
tıbbının geleneksel uygulamalarını modern tıbbın kanıta dayalı yaklaşımıyla
bütünleştirerek, güvenilir, etkili ve ülke genelinde yaygın bir hizmete
dönüştürdüklerini söyledi.
Türkiye
genelinde 6 bin 308 ambulans ve 3 bin 574 acil yardım istasyonuyla acil sağlık
hizmeti verdiklerini vurgulayan Memişoğlu, "Sene sonu itibarıyla 856 yeni
ambulansımızı filomuza katmış olacağız. 2025'in 10 ayında 4 bin 231
vatandaşımız, hava ambulanslarımız sayesinde sağlık hizmetine ulaştırıldı.
Buradan bir müjde veriyorum: 2026 yıl sonu itibarıyla yerli ve milli GÖKBEY
helikopter ambulanslarımız da görev başında olacak. Bu hava ambulanslarımız
Türkiye'nin kendi mühendisliğiyle, kendi gücüyle ürettiği, hayat taşıyan birer
gurur kaynağıdır." ifadelerini kullandı.
Bakan
Memişoğlu, hastane afet planlamaları, 20 bin kişilik UMKE ekibi ve kapsamlı
tatbikatlarla, olası İstanbul depremi dahil tüm afetlere karşı sağlık sistemini
hazır hale getirdiklerinin altını çizdi.
Türkiye'nin
dijital sağlıkta, dünyanın örnek ülkeleri arasında olduğuna dikkati çeken
Memişoğlu, e-Nabız, e-Rapor, e-Reçete ve MHRS sistemleriyle sağlık verilerini
en iyi şekilde yönettiklerini ve bu sistemlerin dünya çapında örnek
gösterilerek birçok ödüle layık görüldüğünü anlattı.
Bakanlığın,
Aile Sağlığı Merkezleri, Sağlıklı Hayat Merkezleri ve Toplum Sağlığı
Merkezlerinden oluşan birinci basamak yatırım programında 1202 tesis
bulunduğunu belirten Memişoğlu, bunlardan 461'inin inşaatının devam ettiğini,
628'inin proje ve arsa, 113'ünün ise ihale aşamasında olduğunu ifade etti.
Memişoğlu, 2.
ve 3. basamakta 435 tesisi hizmete almayı planladıklarını bildirerek, bunlardan
165'inin inşaat çalışmalarının sürdüğünü, 234'ünün proje ve arsa aşamasında
olduğunu, 36'sının ise ihale aşamasına geldiğini söyledi.
Deprem bölgesindeki sağlık yatırımları
Deprem
bölgesinde sağlık hizmetinin yanı sıra bölgeyi yeniden ayağa kaldıracak kalıcı
sağlık yatırımlarını da hızlandırdıklarını dile getiren Memişoğlu, şunları
kaydetti:
"40,8
milyar liralık yatırımla 5 bin 123 yataklı 109 sağlık tesisini tamamladık.
Depremden etkilenen 11 ilimizde 6 Şubat depremi öncesinde kamu hastanelerinde
23 bin 733 yatakla hizmet sunulurken, yaptığımız sağlık yatırımlarıyla bugün,
yüzde 16 artışla 27 bin 503 yatakla sağlık hizmeti veriyoruz. İlk olarak
Hatay'da yapılan Antakya, Defne ve İskenderun Acil Durum Hastaneleri'ne ilave
olarak, son iki senede Hatay Payas, Erzin ve Altınözü, Gaziantep Nurdağı ve
Oğuzeli, Adıyaman Çelikhan, Kahramanmaraş Merkez, Türkoğlu ve Nurhak Acil Durum
Hastaneleri olmak üzere, toplam 2 bin 96 yatak kapasiteli 12 hastanemizi çok
kısa sürede depremzedelerimizin hizmetine sunduk.
Deprem
bölgesinde, 400 yataklı Gaziantep Nizip, 300 yataklı Gaziantep Cengiz Gökçek
Kadın Doğum ve Çocuk, 150 yataklı Osmaniye Düziçi Devlet ve 350 yataklı
Adıyaman Kadın Doğum Çocuk Hastanelerinin inşaat çalışmalarını tamamladık.
Gaziantep 25 Aralık Devlet Hastanesi'nin 300 yataklı ek binasını ve
Kahramanmaraş 600 yataklı Devlet Hastanesi'ni de yıl sonuna kadar açacağız.
Ayrıca bölgede 1700 yataklı Şanlıurfa, 1000 yataklı Diyarbakır Kayapınar, 1000
yataklı Kahramanmaraş Yörükselim Şehir Hastaneleri, 600 yataklı İskenderun
Devlet Hastanesi gibi büyük projelerimizin yapımına hızla devam edilmektedir.
Son bir yılda ülke genelinde toplam 3 bin 340 yatak kapasiteli 36 hastaneyi
tamamlayarak vatandaşlarımızın istifadesine sunduk."
Aydın Şehir
Hastanesi, Samsun Şehir Hastanesi, Kastamonu Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon
Hastanesi, Denizli Acil Durum Hastanesi ve Muş Hasköy Devlet Hastanesi olmak
üzere 29 hastaneyi de yakın zamanda hizmete açacaklarını ifade eden Memişoğlu,
inşaatı devam eden diğer şehir hastaneleri tamamlandığında 16 bin nitelikli
yeni yatağı sağlık sistemine kazandırmış olacaklarını vurguladı.
Olası deprem
risklerine karşı önlemler aldıklarını, başta İstanbul, İzmir ve Kocaeli olmak
üzere sağlık altyapılarını güçlendirdiklerini belirten Memişoğlu, İstanbul
Süreyyapaşa ve İstanbul Bakırköy Ruh Sinir, Diyarbakır Yenişehir, Muğla, Konya
ve Tokat Şehir Hastaneleri için etüt-proje çalışmalarının devam ettiğini
bildirdi.
İstanbul'da 4
bin 50 yatak kapasiteli Sancaktepe Şehir Hastanesi'nin inşaatının hızla
ilerlediğini aktaran Memişoğlu, "Bu kampüste, bağımlılıkla mücadelede bir
ilk olacak Sağlıklı Yaşam Köyü'nü 2026 yılının ilk yarısında hizmete
alıyoruz." dedi.
Memişoğlu,
yapım ihalesi tamamlanan 1453 yataklı İstanbul Fatih Sultan Mehmet Eğitim
Araştırma Hastanesi'nin inşaatını başlatacaklarını, ihale süreci tamamlanmak
üzere olan Haydarpaşa ve Siyami Ersek Hastanelerinin inşaatlarına gelecek yıl
başlayacaklarını dile getirdi.
Şehir
hastanelerinin yatak sayılarının yanı sıra yüksek teknolojiye sahip
altyapıları, modern tıp cihazları, donanımlı ameliyathaneleri ve geniş yoğun
bakım kapasiteleriyle öne çıktığının altını çizen Memişoğlu, sağlık kampüsü
şeklinde planlanan hastanelerin dünyanın sayılı sağlık yatırımları arasında yer
aldığına ve Türkiye'nin sağlıkta fark oluşturan gücünü temsil ettiğine dikkati
çekti.
"Kendi kendine yeten bir sağlık
ekosistemi inşa ediyoruz"
Sağlık Bakanı
Memişoğlu, "Üreten Sağlık" yaklaşımının Türkiye'yi, bilim üreten,
teknoloji geliştiren ve küresel sağlık ekosistemine yön veren bir ülke haline
getirmeyi hedeflediğini belirterek, "Üreten Sağlık, aslında Milli
Teknoloji Hamlesi'nin sağlık alanındaki yansımasıdır. İlaçtan aşıya, tıbbi
cihazdan biyoteknolojiye kadar her alanda yerli üretim kapasitemizi artırarak,
sağlıkta tam bağımsız Türkiye hedefine ilerliyoruz. Fikri olanı finansmanla,
araştırmayı sanayiyle buluşturuyoruz. Bilimi ürüne dönüştürerek, hem ekonomik
hem stratejik açıdan kendi kendine yeten bir sağlık ekosistemi inşa
ediyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'yi
tıbbi araştırmaların merkezi yapmak için klinik araştırma süreçlerini
sadeleştirdiklerini ve hızlandırdıklarını ifade eden Memişoğlu, ilaç ruhsat
süreçlerini elektronik ortama taşıyarak onayları hızlı ve şeffaf hale
getirdiklerini, biyoteknoloji alanını ise stratejik öncelik yaptıklarını
söyledi. Bu güçlü altyapının üzerine inşa ettikleri ikinci adımın Türkiye
Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) öncülüğünde yürütülen, üretim ve
teknoloji geliştirme ekosistemi olduğuna işaret eden Memişoğlu, TÜSEB ile şehir
hastanelerini sağlık teknolojisi geliştiren merkezler haline getirdiklerini ve
20 şehir hastanesinde Teknoloji Transfer Ofisleri açtıklarını dile getirdi.
Üreten Sağlık
Modeli'nin en önemli adımlarından birinin "Fikirden Ürüne Portalı"
olduğunun altını çizen Memişoğlu, "Sağlık Bakanlığı, üniversiteler, özel
sektör ve girişimcileri tek ekosistemde buluşturan bir platformdur. Bu sistemle
fikirden klinik araştırmaya, sertifikasyondan üretime ve pazarlamaya kadar tüm
süreçleri Türkiye'de ilk kez tek bir çatı altında yöneteceğiz." diye
konuştu.
Memişoğlu,
TÜSEB Genom Merkezi'nin son bir yılda 10 bin 500 biyolojik örnek topladığını ve
Türkiye'nin Ulusal Gen Bankası'nın temellerini attığını belirtti.
"Kuduz ve maymun çiçeği
aşılarının preklinik çalışmalarını tamamladık"
Türkiye'de
kişiselleştirilmiş hücre tedavisi ve immünoterapiyi yerli imkanlarla
geliştirmeye devam ettiklerini söyleyen Memişoğlu, "Yerli kalp-akciğer
makinesi ve yerli glikoz cihazını geliştirdik ve üretim aşamasına geldik.
ASELSAN işbirliğiyle geliştirdiğimiz mobil röntgen cihazının da seri üretimine
geçtik. En önemli çalışmalarımızdan biri de aşı üretimidir. Kuduz ve maymun
çiçeği aşılarının preklinik çalışmalarını tamamladık. Hepatit A, verem,
pnömokok dahil 13 aşının geliştirme süreçlerinde önemli ilerlemeler
kaydettik." dedi.
Bakan
Memişoğlu, bu yıl itibarıyla 186 ülkeye ilaç ihracatı gerçekleştirdiklerini,
bunun Türkiye'nin küresel sağlık sanayisindeki rekabet gücünün en somut
göstergesi olduğunu vurguladı.
Bu yıla
ilişkin hedeflere yönelik de Memişoğlu, aile hekimliğini ve temel sağlık
hizmetlerini güçlendireceklerini, hareketli yaşamı teşvik eden, aşırı kilo ve
sağlıksız beslenmeyle mücadeleyi güçlendiren politikaları
yaygınlaştıracaklarını kaydetti.
Tütün
kullanımı ve bağımlılıkla mücadeleye yönelik yeni uygulamalara başlayacaklarını
bildiren Memişoğlu, tıbbi zorunluluk dışındaki sezaryen oranlarını düşürmek
için Normal Doğum Eylem Planı'nın ikinci aşamasına geçeceklerini ifade etti.
Bakan
Memişoğlu, sağlık okuryazarlığını artırmak için eğitimler verileceğine, kanser
tarama ve teşhis süreçlerinin uçtan uca izlenebilmesi için teknik altyapıyı
daha da güçlendireceklerine işaret etti.
Palyatif
bakım merkezleri, evde sağlık hizmeti ve aile hekimliği birimlerini entegre
ederek bu hizmetleri uzaktan sağlık hizmeti desteğiyle beraber sunacaklarını
anlatan Memişoğlu, yeni ilaç fiyatlandırma modelini uygulamaya alacaklarını ve
geri ödeme yöntemlerini revize edeceklerini bildirdi.
Kamu
hastanelerinde sağlık turizmi kapasitesini artıracaklarını ifade eden Memişoğlu,
turistik yatak kapasitesini ve termal kaynakları modern rehabilitasyon ve
sağlıklı yaşam programlarıyla bütünleştirerek uluslararası sağlık turizmi
kapasitesini artıracaklarını sözlerine ekledi.
Kaynak: AA